BioNTech Aşısının Kalıcı Yan Etkileri Var Mı?
BioNTech Covid aşısının iddia edilen yan etkileri nedeniyle Almanya’da açılan dava gelişmeleri sonrasında etkileri yeniden gündem oldu. Türkiye salgının en yaygın olduğu dönemlerde aşılama sürecine dahil oldu. Aşı sırası gelenler açı seçiminde kararsız kaldı. Aşıların yan etkileri aylarca araştırıldı. Sonuç olarak Sinovac ve Pfizer/BioNTech aşılarından biri tercih edilip kullanıldı. Peki, Biontech aşısının yan etkileri yan etkileri neler? İşte detaylar. Türkiye’de koronavirüs salgınından korunmak için yoğun aşılama süreci aylarca devam etti. Ülkemizde Çin’in geliştirdiği Sinovac, Alman aşısı olarak bilinen Pfizer/BioNTech kullanılıyor. Sinovac’a göre Biontech aşısını olmakta tereddüt edenler Biontech aşısının yan etkilerini sorguluyor. BioNTech’in geliştirdiği aşı kullanılan yeni teknoloji nedeniyle geleneksel aşılardan ayrışıyor. BioNTech aşısında mRNA (messenger RNA veya haberci RNA) olarak bilinen teknoloji kullanılıyor.
BİONTECH AŞISINA TAZMİNAT DAVASI
Koronavirüs salgınında geliştirdikleri aşı dünyanın birçok ülkesinde kullanılan BioNTech şirketinin, aşının yan etkileriyle ilgili açılan tazminat davası sonrasında yeniden araştırma konusu oldu. Şirketin merkezinin bulunduğu Almanya’da açılan davada, kimliğinin gizli tutulmasını talep eden davacı, aşının vücudunda yan etkiler bıraktığı iddiasıyla en az 150 bin euro tazminat talep ediyor. Davacı aşı sonrası vücudunun üst kısmında ağrı, el ve ayaklarında şişkinlik, uyku bozukluğu ve yorgunluk çektiğini iddia ediyor. BioNTech Türkiye kökenli Prof. Özlem Türeci ve Prof. Uğur Şahin tarafından kurulmuştu. Türeci ve eşi Şahin’e insanlığa yaptıkları hizmetlerden ötürü 2021 yılında Almanya Federal Cumhuriyeti Liyakat Nişanı verilmişti.
mRNA NEDİR, mRNA AŞILARI ÖZELLİKLERİ NELER?
Bu yöntem aslında virüsün genetik yapısının kopyalanmasına dayanıyor. mRNA, ya da uzun adıyla “mesajcı RNA” (ribonükleik asit), DNA’dan üretilen bir biyomolekül olarak biliniyor. mRNA aşılarında geleneksel aşılardan farklı olarak zayıflatılmış patojen yerine vücuda virüsün bir proteininin mRNA’sı veriliyor. Böylece bağışıklık sisteminin virüs olmadan harekete geçmesi ve virüse karşı antikor üretmesi hedefleniyor. Bilim insanları, mRNA tekniğiyle geliştirilmiş aşıların Covid-19 pandemisi için yaygın bir şekilde kullanılmasının başka birçok hastalık için de çığır açıcı bir gelişme olabileceğini söylüyor. Bu teknik kapsamında, virüsün genetik kodunun bir bölümü alınıyor ve hücrelere nüfuz edilmesi için yağ ile kaplanıyor. Bu sıvı, insanlara enjekte ediliyor. Böylece virüsten alınan genetik kod insan hücrelerine ulaştırılıyor. Aşı, hücrelerin koronavirüsün hücreye girmesini sağlayan dikensi proteinin kopyasını üretmesini sağlıyor. Böylece, bağışıklık sistemi de antikor üretiyor ve T hücreleri de vücudun zararlı olarak algıladığı bu yapılarla mücadele etmeye başlıyor. Vanderbilt Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Önleyici Tıp Profesörü William Schaffner, mRNA teknolojisini 21’inci yüzyıl bilimi olarak tanımlıyor ve mRNA temelli Covid-19 aşılarından alınan olumlu verilerin, gelecekteki enfeksiyon hastalıkları salgınlarıyla mücadelede önemli bir potansiyel sunduğunu belirtiyor.
mRNA AŞILARI GÜVENLİ Mİ, NE KADAR?
Yeni bir teknoloji olmasından dolayı son dönemlerde çok sayıda asılsız iddia ve komplo teorisinin merkezinde bulunuyor. Ancak bu iddiaların herhangi bir bilimsel dayanağı yok. İnsanların genetik yapısını ya da DNA’sını değiştirmek gibi bir durum da söz konusu değil. Bu teknoloji kullanılarak geliştirilen aşılar çok dayanıklı değil. Bu nedenle de çok ciddi bir soğuklukta taşınması ve saklanması gerekiyor. İngiltere Ortak Aşı Komisyonu, hem BioNTech’in hem de Moderna’nın geliştirdiği aşıların güvenliğine dair çok titiz ve detaylı incelemeler yapıldığını ve bu aşıların güvenli olduğuna kesin bir şekilde kanaat getirilmesinin ardından kullanımına onay verildiğini açıkladı. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi de mRNA teknolojisi üzerindeki çalışmaların 10 yıllardır devam ettiğini belirterek, bu aşıları ‘yeni ama aşina’ olarak tanımlıyor.
mRNA AŞILARININ RAPORLANAN VE ÖNGÖRÜLEN YAN ETKİLERİ
Aşının en sık görülen yan etkileri baş ağrısı, ateş, yorgunluk ve kas ağrısı. EMA’dan yapılan açıklamada, aşının genç erkeklerde çok düşük oranda kalp kası ve kalp zarı iltihabı riski taşıdığı belirtildi. Milliyet Yazarı Dr. Ümit Aktaş, salgın döneminde mRNA aşılarının raporlanan ve öngörülen yan etkilerini yazdı. Dr. Ümit Aktaş’ın Üç maymunu oynamak başlıklı yazısı şu şekilde: Görmezden gelir, hiçbir şey yokmuş gibi davranır, dile getirmezsek sorunlar yok olur mu? Maalesef üç maymunu oynamanın kimseye faydası yok. Bugün aşıların hem rapor edilen hem de öngörülen olası yan etkilerinden bahsedeceğiz. Mercek altında mRNA bazlı aşılar var. Aşı yaptırdıktan kısa bir süre sonra kalp krizi geçirenler; yine aşılandıktan sonra ortaya çıkan ve bağışıklık sisteminin pıhtılaşma hücrelerine saldırması sonucu iç kanama yüzünden hayatını kaybedenler; kanın aşırı pıhtılaşması yüzünden ölenler… Korona aşılarıyla ilişkilendirilen pek çok vakadan söz etmek mümkün. Global aşı kampanyası son hız devam ederken, aşıların istenmeyen etkileriyle ilgili raporlar da giderek artıyor. Mesela İsrail’de Alman menşeli mRNA bazlı aşının ikinci dozunu olduktan sonra, çoğu erkek ve 30 yaşın altında olan 62 kişide miyokardit (kalp kası enfeksiyonu) görüldü, bunlardan ikisi hayatını kaybetti (22 yaşında bir kadın ve 35 yaşında bir erkek). Her ikisinin de aşı olana kadar herhangi bir sağlık sorunu yoktu. Bu ve bunun gibi yan etkiler CDC (Centers for Disease Control and Prevention/Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri) ve FDA (Food and Drug Administiration/ Gıda ve İlaç Dairesi) gibi Amerikan kurumlarına bildiriliyor. Onlar ne yapıyor? Küçük bir uyarı notu düşerek “Aşılanmaya devam, korunmak için en etkili yöntem aşı” diyorlar! CDC’nin sitesine girdiğinizde göreceksiniz. Sitede mRNA bazlı aşının özellikle genç erkeklerde kalp enflamasyonuna neden olma riski olduğu, nisan ayından beri rapor edilen miyokardit ve perikardit vakalarında artış olduğu yazıyor. Birkaç cümleyle geçiştirilmiş bu risk, aşı propagandasının içinde kaynayıp gidiyor.
YA UZUN VADELİ YAN ETKİLER?
“Worse Than the Disease? Reviewing Some Possible Unintended Consequences of the mRNA Vaccines Against COVID-19” adlı yayın COVID-19’a karşı geliştirilen aşıların, özellikle de mRNA bazlı olanların, olası yan etkilerine dikkat çekiyor. Çalışmaya göre, mRNA bazlı aşıların yan etkilerinin pek çoğu bundan sonraki yıllarda ortaya çıkabilir. Yayında 10 sene içinde çok daha genç yaşlarda görülen nörodejeneratif hastalıklarda, aşırı kanama ya da pıhtılaşmayla kendini gösteren kan bozukluklarında, inme ve kalp krizi vakalarında ani bir artış gözlenebileceği not düşülüyor. Bağışıklık sistemi son derece komplike ve karmaşıktır. Aşıyla bağışıklık sistemini kandırmaya çalışırken hiç beklemediğiniz bir tepkiyle karşılaşma olasılığınız her zaman vardır. Mesela… – Alerjik reaksiyonlar görülebilir – Nörodejeneratif hastalıklara yol açabilir – Kalp krizi ve inme riski var – Otoimmün hastalık geliştirme riski var.
BİONTECH AŞISI YAŞA GÖRE YAN ETKİLERİ
Aşılama sonrasında görülen yan etkiler sıklıkla hafiftir. Bunlar; yorgunluk, baş ağrısı, ateş, titreme, kas/eklem ağrısı, kusma, ishal, aşı uygulanan bölgede ağrı, kızarıklık, şişlik gibi hafif yan etkilerdir. Ancak nadir de olsa alerjik reaksiyonların olabileceği göz ardı edilmeden aşı uygulamasından sonra bir rahatsızlık hissedilmesi durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması ve hekime yakın zamanda aşı olunduğu bilgisinin iletilmesi unutulmamalıdır.