Japonya’nın En Büyük Hapishanesinde: Yakuza ve Yüzlerce Yaşlı Adam
Fuchū Hapishanesi, cam cephesi ve portikolarıyla yerel bir hükümet ofisi gibi görünebilir. Ancak, ağır ve korumalı bir kapıdan geçildiğinde burasının bir hapishane olduğu net bir şekilde anlaşılır. İçeride, 1.700 mahkum bulunmakta; bunlar arasında kısa süreli hapis cezaları çeken ancak “ileri düzeyde suç eğilimleri” taşıyanlar da var.
Japonya’nın en büyük hapishanesi olan Fuchū’de, mahkumların yaklaşık üçte biri yakuza bağlantılı. Geniş dövmeleri ve düzenli beyaz yeleklerinin altına kısmen gizlenmiş dövmeleri ile tanınmaları kolay. Ancak, bu mahkumların çoğu artık Tokyo sokaklarında düşmanlarının peşinden koşmuyor veya rakip çetelerle çatışmıyor. Birçok mahkum gibi, suç kariyerlerinin karanlık dönemine girmiş durumdalar.
Fuchū’deki mahkumların oranı, toplam hapishane nüfusundaki bir azalma nedeniyle biraz artmış durumda. Ancak, hapishanenin en büyük zorluğu, yaşlı mahkumlardan oluşan büyük ve artan nüfus. Japonya’nın 125 milyonluk nüfusunun yaklaşık üçte biri 65 yaş veya üzerindeyken, Fuchū’de mahkumların yüzde 22’si bu yaş grubunda yer alıyor.
Bu yaş grubu, hapishaneye bir bakım evi havası katıyor. Özellikle yaşlı mahkumlar için özel ıslak odalar bulunuyor ve genç mahkumlar, yaşlı mahkumlara bakım yapabilmek için hemşirelik yeterlilikleri kazanıyor. Bu nitelikler, serbest bırakıldıktan sonra iş bulmalarına da yardımcı olabilir.
Hapishane müdürü Hiroyuki Yashiro, yaşlı mahkumların bazılarının yürümekte veya tek başına banyo yapmakta zorluk çektiğini ve ilaç kullanmaları gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, yaşlı mahkumların yüzde 70’inden fazlasının diyabet ve kalp hastalığı gibi kronik hastalıklar ve mental sağlık sorunları nedeniyle tedaviye ihtiyaç duyduğunu ekliyor.
Yaş farkı, hapishanenin atölyelerinde de görülüyor. Genç mahkumlar, gün boyunca çantalar ve tişörtler üretmek, araba bakımı öğrenmek, broşür basmak veya mutfak ve çamaşırhane hizmetlerinde çalışmak gibi çeşitli görevlerle meşguller. Ancak yaşlı mahkumlar, plastik çamaşır mandallarını bir araya getirme gibi daha basit görevlerle güç ve becerilerini artırmaya çalışıyorlar.
Fuchū’nün en ünlü mahkumları arasında, Japonya’nın en güçlü suç sendikası Yamaguchi-gumi’nin 80’lerindeki başkanı Kenichi Shinoda ve 2019’da Carlos Ghosn’un Japonya’dan kaçmasına yardım eden eski ABD Green Beret’i Michael Taylor bulunuyor. Taylor, Fuchū’de bir yılın biraz üzerinde bir süre ceza çektikten sonra ABD’deki bir hapishaneye transfer edildi ve serbest bırakıldıktan sonra hapishanenin sert koşullarını, aşırı sıcakları, su eksikliğini ve yaşlı mahkumlar da dahil olmak üzere tüm mahkumlar için geçerli olan kuralların uzun listesini anlattı.
Fuchū’de TV izleme ve diğer olanaklar izleniyor ve sınırlı. Ancak, 370 yabancı mahkum İngilizce ve Çince radyo yayınlarına erişebiliyor. Mahkumlar, sabah 6:45’te kalkar ve akşam 9’da ışıklar söner. Haftada üç kez banyo yapılır ve 15 kişi aynı anda büyük bir ortak banyoyu kullanır.
Japonya’nın hapishane düzenlemeleri, 1908 ceza kanununa dayanmaktadır ve birkaç revizyona rağmen sert temellerini korumaktadır. Human Rights Watch, geçen yıl kadın mahkumların yaşadığı deneyimlerle ilgili bir raporda Japonya’nın hapishanelerinin sert koşullarını eleştirdi.
Fuchū’nün yöneticisi Yuiichiro Kushibiki, düzeni sağlamak için güvenlik ve bireysel özgürlük arasında bir denge kurduklarını söylüyor. “Bu yer çalışıyor çünkü herkes aynı şekilde muamele görüyor,” diyor. “Burada suçlular arasında bir hiyerarşi yok.”
Fuchū’nün yaşlanan nüfusundan bazıları, serbest bırakıldıklarında yeni bir başlangıç yapmayabilir. Yashiro’ya göre, yaklaşık yüzde 40’ı dışarıda uygun yaşam koşullarına sahip değil ve sosyal yardıma ihtiyaç duyacak. Ziyaret alanında, mahkumlar aileleri ve avukatlarıyla ayda en az iki kez görüşürler ve iyi davranışları ile ayrıcalık kazanırlarsa beş kez görüşme hakkına sahip olurlar.
Bazı yaşlı mahkumlar ise burayı hiç göremeyecek. “Aileleri kalmamış veya onları görmek isteyen kimse yok,” diyor Yashiro. “Yaşlı mahkumların serbest bırakıldıktan sonra uyum sağlaması çok daha zor.”