Almanya’nın başkenti Berlin’de, Temsilciler Meclisi’nin kabul ettiği kapsamlı polis yasası değişiklikleri ile polise, şüphelilerin evlerine gizlice girerek casus yazılım (spyware) yükleme yetkisi verildi. Muhalifler ve sivil toplum kuruluşları, bu yeni kuralların aşırı yetki ve özel hayata müdahale riskini artırdığı konusunda uyarıyor.
Yeni Yetkiler ve Uygulama Alanları
CDU-SPD koalisyonu ve muhalefetteki AfD tarafından desteklenen yeni yasa, polise hem fiziksel hem de dijital gözetim alanında geniş yetkiler tanıyor:
- Gizli Giriş Yetkisi: Uzaktan erişimin mümkün olmadığı durumlarda, yetkililer artık dijital gözetim amacıyla bir şüphelinin evine gizlice fiziksel olarak girerek casus yazılım yükleyebilecek.
- Dijital Gözetim: Telefonlar ve bilgisayarlar, iletişimi izlemek için yasal olarak hacklenebilecek.
- Kamera Kullanımı: Polis, ciddi tehlike altında olduğunu düşündükleri durumlarda özel konutların içinde dahi vücut kameralarını (bodycams) açabilecek.
Halka Açık Alanlarda Genişletilmiş Gözetim
Yasa, halka açık alanlarda da gözetimi artırıyor:
- Polis, bir konumdaki herkesten telefon verilerini toplayabilecek, araç plakalarını tarayabilecek ve drone’lara karşı önlem alabilecek.
- Gözetim görüntülerinden kişileri tespit etmek için yüz ve ses tanıma teknolojileri kullanılabilecek.
- Yapay zekâyı eğitmek için gerçek polis verileri kullanılabilecek.
Gerekçe ve Tepkiler
- Hükümetin Savunması: İçişleri Senatörü Iris Spranger (SPD), reformun Berlin Polis Yasası’ndaki en büyük değişikliklerden biri olduğunu belirterek, bunun “Berlinlilerin korunması için önemli bir artı” yarattığını ve terörle ile organize suçla mücadele için daha iyi araçlar sağladığını savundu.
- Artan Suç Oranı: Berlin’de 2024 yılında 539.000’den fazla suç kaydedildi. Yetkililer, özellikle gençlerin ve göçmenlerin karıştığı şiddet suçlarındaki artışa dikkat çekerek yasanın gerekliliğini belirtiyor.
- Muhalefet ve Eleştiriler:
- Yeşiller Partisi Milletvekili Vasili Franco, yasayı “vatandaşları üzerinde aşırı kontrole sahip bir devletin dilek listesi” olarak nitelendirdi.
- Sivil hak grupları, yapay zeka ve yüz tanıma kullanımının genişletilmesini “sivil özgürlüklere yönelik büyük bir saldırı” olarak adlandırdı.
- NoASOG kampanya ittifakı ise, “güvenlik politikası olarak satılanın, gerçekte otoriter bir gözetim devletinin kurulması” olduğunu belirterek reformu sertçe eleştirdi.