Gün Dayanışma Günüdür, Bütün İmkanları Seferber Edelim
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Kriz Koordinasyon Merkezimizin toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Sancar, şunları söyledi:
Halkımızın yaşadığı acıyı yüreğimizde hissediyoruz
Ülke tarihinin en ağır deprem felaketiyle karşı karşıyayız. Bugün sabaha karşı meydana gelen deprem çok sayıda ilimizi ve ilçelerini etkilemiş, büyük yıkımlara yol açmıştır. Acımız çok büyük, üzüntümüz çok derin. Zor bir zamandan geçiyoruz. Halkımızın yaşadığı acıyı yüreğimizde hissediyoruz. Öncelikle hayatını yitirenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Yaralı insanlarımızın da bir an önce sağlıklarına ve sevdiklerine kavuşmalarını diliyoruz.
Deprem haberini alır almaz seferberlik ilan ettik, merkezi bir koordinasyon oluşturduk
Bugün hepimiz için öncelikli görev, göçük altına kalan insanlarımızı kurtarmaktır. Kamu idaresinin de bu sorumlulukla hareket etmesini bekliyoruz. Bizler deprem haberini alır almaz partimizin bütün organlarıyla seferberlik ilan ettik. Genel Merkezimizde MYK ve PM üyelerimiz, milletvekillerimiz ve danışmanlarımızdan oluşan bir merkezi koordinasyon oluşturduk. Ayrıca yöneticilerimiz ve milletvekillerimiz depremin yaşandığı 10 il ve ilçeye hareket etti. Şu anda Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan Diyarbakır’a doğru hareket etmiş bulunuyor. Ben de bir heyetle sabah Adana, Hatay ve Adıyaman’a gitmek için hazırlık yaptım ancak hava koşulları gitmemize imkan tanımadı. Burada kriz koordinasyonu ile birlikte çalışmaları takip ediyoruz.
Ülke tarihinin en ağır felaketlerinden birisi, etkisi altına aldığı alan çok geniş
Arama ve kurtarma çalışmalarını yerinde görmek, ihtiyaçları tespit etmek için bütün il ve ilçe yöneticilerimiz, üyelerimiz, milletvekillerimiz bu bölgelerde çalışmalar yürütüyorlar. Yine depremin yaşandığı kentlerdeki gençlik örgütlerimize arama ve kurtarma çalışmalarına destek vermeleri için çağrı yaptık. Hepsini bu bölgelere yönlendirdik. Parti gençliğimiz arama ve kurtarma çalışmalarına aktif olarak katılıyor. İl ve ilçelerde oluşturduğumuz seçim koordinasyon merkezlerini de kriz koordinasyon merkezlerine çevirdik. Arkadaşlarımız müdahale edemedikleri talepleri, yetkili birimlere hemen iletiyorlar. Bu deprem ülke tarihinin en ağır felaketlerinden birisi. Etkisi altına aldığı alan çok geniş; en az 10 kent, onlarca ilçe ve yüzlerce köy ile yerleşim yeri depremden doğrudan etkilenmiş durumda. Ağır kış şartlarının yaşandığı bugünlerde ve herkesin evde olduğu bir saate denk gelmesi çok daha ağır sonuçlar doğurdu. Ne yazık ki bu sonuçların ağırlaşacağı da öngörülebiliyor.
Özel sektöre ait bütün imkanların devreye sokulması bir gerekliliktir
Dolayısıyla buna denk bir seferberliğin ilan edilmesi, ülke kaynaklarının harekete geçirilmesi bir zorunluluktur. Yalnızca AFAD’ın ve bakanlıkların elindeki değil devam eden bütün şantiyelerdeki iş makinelerinin de acilen arama ve kurtarma çalışmaları için harekete geçirilmesi gerekiyor. Sadece devlete ait araç ve gereçler değil özel sektöre ait bütün imkanların da bu çalışmalar için devreye sokulması beklentimizdir. Bu bir gerekliliktir.
Göçük altında kalanlar uzatılan her ele muhtaç durumda
Bazı hastanelerin sağlık merkezlerinin de yıkıldığını öğrendik maalesef. Binlerce yaralıdan söz ediliyor. Sağlık meslek örgütleri ve sağlık iş kolundaki sendikalar, Sağlık Bakanlığına işbirliği ve gönüllü sağlık ekipleri oluşturma çağrısında bulundu. Sağlık Bakanlığının bu taleplere olumlu yanıt vereceğine inanıyoruz. Partimize yapılan başvurular, deprem konusunda uzmanlığı bulunan sivil toplum örgütlerinin arama ve kurtarma çalışmalarına katkı vermesi yönündedir. AFAD’ı ve yetkili birimleri bu tür desteklere açık olamaya davete ediyoruz. Emin olun göçük altında kalanlar uzatılan her ele muhtaç durumdalar.
Gün konuşma değil dayanışma günüdür
Ölüm kalım mücadelesinde, değil günlerin, saatlerin, her dakikanın, hatta saniyenin bile önemi çok büyüktür. Deprem mağdurlarının arama ve kurtarma çalışmalarından sonraki en önemli önceliği barınma, ısınma ve beslenme olacaktır. Elbette bir an önce çadırlar ve konteynerler kurulmalı, ancak buradan da halkımıza çağrıda bulunuyoruz. Riskli alanlar dışında bulunan bütün insanlar evlerini ve sofralarını depremden zarar gören kardeşlerimize derhal açmalıdırlar. Gün konuşma değil dayanışma günüdür. Bütün bu büyük felaketlerde en büyük kurtarıcı halkın her düzeyde dayanışma göstermesidir.
Uluslararası kamuoyu da sivil dayanışmaya acilen katkıda bulunmalıdır
Halkımızın bu konuda en üst düzeyde duyarlılık göstereceğinden hiçbir şüphe duymuyoruz. Geçmişte yaşadığımız tecrübeler bu dayanışmanın her alanda ne kadar önemli sonuçları olduğunu bize göstermiştir. Şimdi o zamanların o büyük dayanışmasını daha da yukarıları taşıma zamanıdır. Herkes elinden gelen her şeyi gecikmeden ve en ufak tereddüt duymadan yapmalıdır. Buradan uluslararası kamuoyuna bir çağrıda bulunmak istiyoruz. Ülkemiz büyük bir afetle karşı karşıya. Uluslararası dayanışma bu açıdan da önemli. Bütün sivil kuruluşlara ve resmi kurumlara bu dayanışmaya acilen katkıda bulunma çağrısını huzurlarınızda bir kez daha yinelemek istiyorum.
Yerel örgütlerimiz her konuda işbirliği içinde olacaklardır
Ayrıca arama ve kurtarma için ülkemize gelen ekiplerin bir an önce afet bölgesine ulaştırılmasını bekliyoruz. Bu ekiplerin deprem bölgesine ulaştırılması siyasilerin ulaştırılmasından çok daha önemlidir. Umarım bu konuda herhangi bir olumsuzluk yaşanmaz ve herkes insani duyarlılık ve vicdani sorumluluk çerçevesinde hareket eder. Deprem bölgesindeki yerel yönetimlerle de iletişim halinde olma çabası sergiliyoruz. Durum hakkında yerel yöneticilerden bilgi aldığımız oldu. Bilgi alışverişimiz için girişimlerimiz devam ediyor. Kendilerine yapabileceklerimiz konusunda görüşlerini sorduk, her konuda yanlarında olduğumuzu belirttik. Yerel örgütlerimiz de her konuda işbirliği içinde olacaklardır. İlk andan itibaren sürecin yönetilmesi, yerel yönetimler ile ilişkiler ve bugüne kadar yapılması gereken ancak yapılmayan pek çok şeyle ilgili şüphesiz eleştiri ve tespitlerimiz vardır. Ancak gün bunları şimdi dile getirme ya da bunları öne çıkarma zamanı değildir. Şunu mutlaka belirtmek durumdayım. Bütün bunların hepsini not ettik. Hepsinin takipçisi olacağız. Zamanı ve yeri geldiğinde bu konuda çalışmalarımızı da paylaşacağız. Deprem gibi binlerce yıldır tekrarlana gelen ve tekrarlanacak olan doğa olayını, toplumsal bir felakete ve bir insanlık trajedisine dönüştüren faktörleri, aktörleri ve zihniyeti bütün boyutlarıyla tartışmak ve sorgulamak bizim görevimizdir. Bundan sonra bu tür felaketlerin yaşanmaması için, bu görevi de en kapsamlı ve en disiplinli şekilde yerine getireceğimize dair buradan halkımıza söz veriyoruz.
Asıl büyük kurtarıcımız büyük dayanışmamız olacaktır
Ama tekrar ediyorum. Bütün bu çalışmaları yapacağız. Elbette bunların takipçisi olacağız, fakat şimdi dayanışma vaktidir. İnsanlarımızın hayatlarını kurtarma, yaraları sarma, ihtiyaçları giderme zamanıdır. Herkes bütün imkanları ile dayanışmaya katılmalıdır. Bizler her düzeyde elimizden gelen her çabayı harcıyoruz, harcamaya devam edeceğiz. Asıl büyük kurtarıcımız büyük dayanışmamız olacaktır. Tekrar hayatlarını kaybeden insanlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Şu anda göçük altında kurtarılmayı bekleyen insanlarımızın bir an önce kurtarılmasını diliyoruz. Bizler çalışmamızı burada devam ettireceğiz. İllerden ve ilçelerden gelen bilgileri derleyip sistemli bir nota çevirerek ilgili birimlere ve müdahalede bulunabilecek her yere ulaştırma çabasındayız. Dileriz bu tür felaketleri bir daha yaşayamayacağımız şartları hep birlikte kuracağız. Tekrar bütün ülkeye ve toplumumuza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.