Japonya’da Zamlar Artık “Ayıp” Sayılmıyor: Şirketler Fiyat Artışlarına Daha Cesur Yaklaşıyor
Japonya’da onlarca yıl süren deflasyon döneminin ardından, şirketler artık fiyat artışlarını daha rahat yapabiliyor. Halkın giderek artan fiyatlara karşı daha hoşgörülü yaklaşması, firmalara maliyetleri tüketiciye yansıtma fırsatı tanıyor.
Eskiden fiyatlara yapılan küçük artışlar bile büyük tepkilere neden olurken, bu tabunun giderek ortadan kalktığı gözleniyor. Ünlü dondurma üreticisi Akagi Nyugyo, 2016’daki 10 yenlik zammı kamuoyundan özür dileyerek duyurmuştu. Şirketin yöneticileri, üzgün yüz ifadeleriyle kameralar karşısında eğilerek özür dilemiş, bu anlar hüzünlü bir halk türküsü eşliğinde yayınlanmıştı. Ancak firma geçtiğimiz yıl, gelecek zamlarla birlikte şaka yollu daha derin eğileceklerini vadeden bir reklam kampanyasıyla bu tavrını değiştirdi.
Kamuoyunun Bakışı Değişti
Şirketin pazarlama yöneticisi Hideyuki Okamoto, 2016’ya kıyasla halkın fiyat artışlarına daha olumlu baktığını belirterek, “Zam kötüdür” algısının azaldığını söyledi. Bu değişimin ardında ise son 30 yılın en yüksek maaş artışları yer alıyor. Artan ücretler, tüketicilere fiyat artışlarını tolere etme gücü sağlarken, şirketlerin de uzun zamandır erteledikleri zam kararlarını uygulamaya koymalarına olanak tanıyor.
Ancak ekonomistler, bu eğilimin sürdürülebilir olup olmadığının belirsiz olduğuna dikkat çekiyor. Japonya Merkez Bankası bu hafta faiz oranlarını sabit tutmaya hazırlanıyor, fakat yılın ilerleyen dönemlerinde faiz artışına gitme sinyali verebilir.
Enflasyon Kalıcı Hale Geldi
Tüketici enflasyonu Japonya’da son üç yıldır %2’nin üzerinde seyrediyor. Özellikle gıda fiyatlarındaki yükseliş, 1990’larda yaşanan ekonomik çöküşün ardından gelen uzun süren düşük enflasyon dönemini geride bıraktı.
Bir özel araştırma kuruluşunun verilerine göre, Temmuz ayında yaklaşık 200 büyük gıda üreticisi toplam 2.105 ürünün fiyatını artırmayı planlıyor. Bu, geçen yılın beş katı anlamına geliyor ve ortalama zam oranı %15 seviyesinde.
79 yaşındaki emekli Fusako Usuba, “Eskiden bir-iki ürüne zam geldiğinde olay olurdu. Şimdi onlarca, hatta yüzlerce üründe fiyat artışı var. Takip etmek imkânsız,” derken, “Ama ne yapalım, yaşamak için yemek zorundayız” diye ekliyor.
Şirketler Sınırı Zorluyor
Çikolata devi Meiji, 2022’den bu yana dokuz kez fiyat artışına gitti. Şirket yetkilisi Akira Yoshida, “İlk başta perakendeciler zam yapmamız konusunda isteksizdi. Artık daha kolay kabul ediyorlar,” dedi. Ancak Haziran ayında yapılan %20’lik fiyat artışı, bazı satış noktalarında %20’nin üzerinde satış düşüşü getirdi. Bu da tüketicilerin zam yorgunluğuna işaret ediyor.
Yoshida, “Artık çikolatayı bir temel gıda değil, lüks tüketim ürünü olarak konumlandırmamız gerekebilir,” ifadelerini kullandı.
Gelir Artmazsa Enflasyon Kalıcı Olamaz
UBS Securities gıda sektörü analisti Rei Ihara, Japonya’da hane gelirlerinin %28.3’ünün gıdaya harcandığını ve bu oranın 43 yılın zirvesi olduğunu belirtiyor. “Sürekli artan fiyatlar karşısında tüketiciler daha ucuz ürünlere yöneliyor. Dana yerine tavuk almak gibi. Enflasyonun sürdürülebilmesi için gelir artışı şart,” diye konuştu.
Ancak son aylarda reel ücretlerin artan enflasyona yetişememesi, Başbakan Shigeru Ishiba’nın koalisyonuna yerel seçimlerde ağır kayıplar yaşattı. Öte yandan Japon ihracatçılar, ABD’de rekabeti kaybetmemek adına fiyat artışlarını sınırlı tutuyor. Bu da kâr marjlarını daraltıyor ve maaşlara yapılacak zamlar üzerinde baskı oluşturuyor.
Tokyo Üniversitesi’nden ekonomi profesörü Tsutomu Watanabe’ye göre, şu an Japonya için tarihi bir dönüm noktası yaşanıyor:
“Bu ücret odaklı fiyat ivmesi sona ererse, benzer bir fırsat bir daha asla gelmeyebilir. Bu an gerçekten nadir.”
🔹 Haberin kaynağı: Reuters