Japonya’nın Demir Leydi’si Ülkesini Çin ile Savaşa mı Sürüklüyor?
🇯🇵🇨🇳 Japonya’nın Yeni Lideri Savaşa mı İtiyor? Takaichi’nin Çin ve Tayvan Politikasına Analiz
Japonya’nın ilk kadın başbakanı olan ve kendine “Demir Leydi” benzetmesini yakıştıran Sanae Takaichi‘nin göreve gelmesi, ülkenin iç ve dış politikasında köklü bir değişim sinyali veriyor. Takaichi, Tayvan üzerindeki tutumuyla Çin’in en hassas “kırmızı çizgisine” agresif bir şekilde yaklaşıyor ve bu durum bölgedeki gerilimi artırıyor.
Takaichi’nin politik duruşu ve attığı adımlar, Japonya’yı Çin ile doğrudan bir çatışmaya yaklaştırıp yaklaştırmadığı sorusunu gündeme getiriyor.
Takaichi’nin Savunma ve Dış Politika Gündemi
Takaichi’nin vizyonu, ekonomik milliyetçilikle stratejik askeri gücü birleştiren, gelenekselci ve muhafazakar bir yaklaşım üzerine kurulu.
1. Savunma Kapasitesinin Hızlandırılması
- Askeri Harcama Artışı: Takaichi, Japonya’nın askeri harcamalarını GSYİH’nın en az %2’sine çıkarma hedefini, daha önce planlanan 2027 mali yılından çok daha erken bir tarihe, Mart 2026’ya kadar gerçekleştirmeyi taahhüt etti. Bu, ABD ile olan ittifakın caydırıcılık kapasitesini artırma amacını taşıyor.
- Anayasal Değişim Hedefi: Takaichi, Japonya’nın en etkili milliyetçi kuruluşu olan ve savaşın reddedilmesini öngören Anayasa’nın 9. Maddesi’nin kaldırılmasını savunan Nippon Kaigi üyesidir. Bu ajanda, Japonya’yı “normal” bir ulus-devlet haline getirme ve tam modernize edilmiş bir ordu kurma hedefini desteklemektedir.
- İstihbarat ve Yasa: Ulusal İstihbarat Ajansı kurulması ve casuslukla mücadele yasasının çıkarılması gibi adımlarla ülkenin güvenlik mekanizmasını güçlendirmeyi planlıyor.
2. Tayvan’a Yönelik “Kırmızı Çizgi” Politikası
- Askeri Müdahale Sinyali: Takaichi, Çin’in Tayvan’a karşı askeri bir eylem başlatması halinde, Japonya’nın Öz Savunma Kuvvetleri’nin konuşlandırılabileceğini öne sürmüştür. Hatta bir deniz ablukasının bile “Japonya’nın varlığını tehdit eden bir durum” teşkil edebileceğini belirtmiştir. (Kaynaklar, bu yorumun kendisinden önceki hiçbir başbakan tarafından bu somutlukta yapılmadığını belirtiyor.)
- Diplomatik Provokasyon: Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te ve eski Başkan Yardımcısı ile görüşmeler yaparak Taipei’ye verdiği desteği hem sembolik hem de fiili olarak artırmış, bu durum Pekin tarafından kasıtlı bir provokasyon olarak algılanmıştır.
- Bölgesel Güçlenme: ABD ile yaptığı görüşmede, Tayvan ile gayriresmi bağların güçlendirilmesi ve Çin’e olan kritik hammadde (nadir toprak elementleri) bağımlılığının azaltılması için iş birliği çerçevesi oluşturuldu.
Çin’in Tepkisi ve Karşılık Adımları
Pekin, Takaichi’nin Tayvan’a yönelik sert tutumuna karşı hızlı, sert ve çok boyutlu bir tepki gösterdi.
- Sert Söylem ve Diplomatik Girişimler: Çinli yetkililer, Takaichi’yi “militarizmi canlandırmakla” ve “bölgesel istikrarı tehdit etmekle” suçladı. Çin’in BM Daimi Temsilcisi, Japonya’nın Tayvan’a müdahale tehdidinin uluslararası hukuku ihlal ettiğini belirten mektupları BM Genel Sekreteri’ne gönderdi.
- Ekonomik ve Kültürel Misilleme:
- Deniz Ürünü Yasağı: Tayvan gerilimi tırmanırken, Çin, kısmen kaldırılan Japon deniz ürünü ithalatına yönelik yasağı yeniden uygulamaya koydu (İlk yasak Fukushima atık suyu nedeniyle 2023’te başlamıştı).
- Seyahat Uyarısı: Çin vatandaşlarına Japonya’yı ziyaret etmemeleri yönünde seyahat uyarıları yayınlandı.
- Kültürel etkinlikler ve bazı sanatçıların konserleri iptal edildi/ertlendi.
- Askeri Baskı: Tartışmalı Senkaku/Diaoyu Adaları yakınlarında Sahil Güvenlik devriyeleri artırılarak Japon kontrolüne meydan okundu.
Sonuç: Savaş Riski mi, Caydırıcılık Politikası mı?
Takaichi’nin politikaları Japonya’nın ulusal dirilişini ve uluslararası alanda daha güçlü bir rol üstlenmesini hedeflese de, bölgedeki stratejik fay hatlarını keskinleştiriyor.
- Risk: Tayvan’a bu denli açık destek verilmesi, Çin’in kendisini askeri bir eyleme zorlanmış hissetmesi riskini artırıyor. Takaichi’nin açıklamaları, önceki Japon liderlerinin uyguladığı stratejik belirsizlik politikasından net bir sapmadır.
- Caydırıcılık: Savunma uzmanları, Takaichi’nin hızlandırılmış askeri yığınak ve ABD ile koordinasyon içindeki hamlelerinin, Çin’in olası bir Tayvan saldırısını caydırmayı amaçlayan bir strateji olduğunu belirtiyor.
- ABD Faktörü: ABD Başkanı Trump’ın Takaichi’den tansiyonu düşürmesini istemesi, ABD’nin stratejik öncelikleri ile Japonya’nın agresif tutumu arasında potansiyel bir ayrışma noktası yaratabilir.
Sonuç olarak, Takaichi’nin politikaları Japonya’yı doğrudan bir savaş hedefi olmaya değil, ancak Çin’e karşı daha sert ve riskli bir caydırıcılık pozisyonuna itiyor. Atılan adımlar ve söylemler, Japonya’nın Asya’daki güç dengesinin merkezine yerleştiği kritik bir dönemi başlatmıştır.