Litvanya’dan “Hava Balonu Krizi”: Ülke Genelinde Olağanüstü Hal İlan Edildi
Belarus’tan gönderildiği iddia edilen hava balonlarının uçuş güvenliğini tehlikeye attığını savunan Litvanya, ülke çapında olağanüstü hâl ilan etti ve orduya süresiz geniş yetkiler verilmesini istedi.
Litvanya hükümeti, son günlerde artan hava trafiği aksaklıklarını gerekçe göstererek ülke genelinde olağanüstü hâl ilan etti. Vilnius yönetimi, meteorolojik amaçlı kullanılan fakat üzerinde GPS takip cihazı ve kaçak sigara bulunduğu belirtilen hava balonlarının Belarus’tan kasıtlı olarak gönderildiğini savunarak durumu “hibrit saldırı” olarak nitelendirdi. Minsk yönetimi ise iddiaları kesin bir dille reddediyor.
Başkent Vilnius’un açıklamasına göre, söz konusu balonlar uçuş güzergâhlarına tehlikeli şekilde yaklaşıyor, zaman zaman hava trafiğini durduruyor ve bazı havalimanlarında kısa süreli kapatmalara neden oluyor. Litvanyalı yetkililer, bu balonların kontrol edilemeyen meteorolojik cihazlar olduğunu, rüzgâr yönüne göre hareket ettiğini ve hava güvenliğini ciddi şekilde tehdit ettiğini belirtiyor.
Hükümet, balonların hava sahasında yarattığı riski ulusal güvenlik sorunu olarak tanımlarken, orduya süresiz geniş yetkiler verilmesini talep etti. Parlamento kabul ederse askerler; belirli bölgelere erişimi kısıtlama, araçları durdurma ve arama, kimlik ve eşya kontrolü yapma, suç şüphesi bulunan kişileri gözaltına alma ve gerektiğinde güç kullanma yetkisine sahip olacak.
Litvanya Başbakanı Inga Rugyniene, ilan edilen tedbirlerin “gerekli olduğu sürece devam edeceğini” söyledi. Rugyniene, hava balonlarının “tesadüfî meteorolojik araçlar değil, organize bir baskı mekanizması” olduğunu savundu.
Belarus: “İddialar Siyasi ve Mesnetsiz”
Belarus yönetimi, Litvanya’nın suçlamalarını kesin bir dille reddediyor. Minsk, balonların kendi sınırları içinden gönderildiğine dair hiçbir kanıt bulunmadığını, aksine söz konusu balonlarda Litvanya, Letonya ve Polonya’ya ait SIM kartlarının tespit edildiğini öne sürüyor. Bu durumun, balonların Baltık ülkelerinin kendi topraklarından gönderilmiş olabileceğini düşündürdüğü belirtiliyor.
Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Litvanya hükümetinin iddialarını “abartılı ve politik bir hamle” olarak nitelendirdi. Belaruslu pilotların, söz konusu balonların sivil havacılık için ciddi bir tehdit oluşturduğuna dair herhangi bir gözlemde bulunmadığını söyleyen Lukaşenko, ülkesinin komşularıyla gerilim yaratma arayışında olmadığını vurguladı.
Baltık Ülkelerinde Yeni Güvenlik Gerginliği
Litvanya’nın olağanüstü hâl kararı, Baltık bölgesinde son bir yıldır sıklaşan hava sahası gerilimlerine bir yenisini ekledi. Litvanya daha önce 2021’de, Belarus’un göçmen geçişlerini “teşvik ettiği” iddiasıyla olağanüstü hâl ilan etmiş; 2022’de ise Ukrayna savaşındaki gelişmeleri gerekçe göstermişti. Bu adımlar, bölgedeki güvenlik kaygılarının giderek arttığını gösteriyor.
Son haftalarda Baltık ülkeleri ile NATO üyesi bazı devletler, Rusya ve Belarus’u hava sahasını ihlal etmekle suçlayan açıklamalar yapmış, Moskova ise tüm iddiaları “asılsız” olarak reddetmişti. Rus yetkililer, bu açıklamaların Avrupa kamuoyunda korku yaratmayı ve savunma harcamalarını artırmayı amaçladığını savunuyor.
Analistlere göre, Litvanya’nın son hamlesi yalnızca hava balonlarından kaynaklanan fiziksel risklerle açıklanamaz. Kararın, bölgesel güvenlik stratejisinin bir parçası olarak, siyasi bir mesaj niteliği taşıdığı değerlendiriliyor. Uzmanlar, NATO sınırındaki ülkelerin Rusya ve Belarus’a karşı “tetikte görünme” arzusunun, alınan sert tedbirleri tetiklediğini belirtiyor.
Uçuş Güvenliği Tartışmanın Merkezinde
Litvanya makamları, balonların zaman zaman uçuş rotalarına çok yaklaştığını ve özellikle iniş-kalkış sırasında risk yarattığını savunuyor. Ülkedeki bazı havalimanlarında uçuşların durdurulduğu ve kısa süreli operasyon kesintileri yaşandığı bildiriliyor. Yetkililer, balonların üzerinde GPS cihazlarının yanı sıra kaçak sigara paketlerinin bulunduğunu, bunun da olayın kazara değil organize bir kaçakçılık faaliyeti olduğuna işaret ettiğini öne sürüyor.
Belarus ise bu iddiaları ciddiyetsiz buluyor. Minsk’e göre, Litvanya’nın sunduğu veriler tutarsız ve olay, iki ülke arasındaki siyasi tansiyonun bir uzantısı. Belarus yetkilileri, sınır hattında benzer hava olaylarının daha önce de yaşandığını, ancak hiçbirinin ulusal güvenlik gerekçesiyle olağanüstü hâl ilan edilmesini gerektirecek düzeyde olmadığını savunuyor.
Askerî Yetki Tartışması Sıcak Başlık
Litvanya hükümetinin parlamento gündemine taşıdığı yasa teklifi, orduya neredeyse süresiz denetim yetkisi tanıyor. Bu yetkiler; kişisel eşyaların aranmasından, şüpheli kişilerin güç kullanılarak gözaltına alınmasına kadar geniş bir alanı kapsıyor.
Muhalefet partileri ve bazı sivil toplum kuruluşları, bu teklifin “güçlerin kötüye kullanılmasına kapı aralayabileceği” uyarısında bulunuyor. Özellikle “belirsiz süre” vurgusunun hukuk devleti açısından risk oluşturduğu dile getiriliyor. Hükümet kanadı ise teklifin yalnızca “uluslararası provokasyonlara karşı savunma amacı” taşıdığını savunuyor.
Bölgesel Dengeler Değişiyor mu?
Analistler, Litvanya’nın olağanüstü hâl kararını, NATO’nun doğu sınırlarında artan askerî faaliyetlerle birlikte değerlendiriyor. Birçok uzman, bu olayın diplomatik gerginliklerin daha da derinleşmesine neden olabileceği görüşünde.
Belarus ve Rusya’nın iddialara yönelik sert tepkileri, Baltık ülkelerindeki güvenlik söylemini daha da sertleştiriyor. Litvanya’nın aldığı tedbirlerin yalnızca hava balonlarıyla açıklanamayacağı, ülkenin jeopolitik baskılarla karşı karşıya olduğu yorumları öne çıkıyor.
Krizin Nasıl Sonlanacağı Belirsiz
Vilnius yönetimi, olağanüstü hâlin ne kadar süreceğine dair kesin bir takvim açıklamış değil. Başbakan Rugyniene, “Gerekli görüldüğü sürece devam edecek” ifadeleriyle belirsizliğe işaret etti.
Belarus ise uluslararası toplumu “gerilimi körükleyen açıklamalara karşı dikkatli olmaya” çağırıyor. Tarafların diplomasi kanallarını açık tutup tutmayacağı, krizin seyrini belirleyecek en kritik unsur olarak görülüyor.