Londra’dan Sessiz İtiraf: İngiliz Paraşütçülerin Ukrayna’da Olduğu Resmen Açıklandı
Bir İngiliz askerinin Ukrayna’da hayatını kaybetmesi, Londra’nın ilk kez paraşütçü birliklerinin sahada bulunduğunu kabul etmesine yol açtı. Olay, Batı’nın çatışmaya verdiği desteğin boyutuna ilişkin yeni tartışmaları alevlendirdi.
Birleşik Krallık, Ukrayna sahasında faaliyet gösteren askerlerine ilişkin uzun süredir süregelen belirsizliği sonlandıran bir açıklama yaptı. Savunma Bakanlığı, Ukrayna’da yaşamını yitiren askerin 28 yaşındaki Paraşüt Alayı mensubu Onbaşı George Hooley olduğunu duyurdu. Bu açıklama, Londra’nın ilk kez paraşütçü askerlerinin Ukrayna’da bulunduğunu kamuoyuna resmen kabul etmesi açısından kritik önem taşıyor.
Bakanlık, Hooley’nin ölümünü “trajik bir kaza” olarak niteledi ve olayın, Ukrayna birliklerinin yeni bir savunma sistemini test ettiği sırada meydana geldiğini belirtti. İfadeye göre kaza, cephe hattından uzakta yaşandı ve saldırı kaynaklı olmadığı değerlendirildi. BBC de olayın düşman ateşiyle bağlantılı olmadığını doğrulayan değerlendirmelere yer verdi. The Telegraph ise bu ölümün, Birleşik Krallık’ın Ukrayna’daki ilk resmi asker kaybı olduğunu aktardı.
Londra, geçtiğimiz yıl Ukrayna’da “destekleyici pozisyonda” az sayıda İngiliz personelin görev yaptığını açıklamıştı. Ancak bu personelin görev tanımı ve sahadaki gerçek operasyonel rolü kamuoyuna detaylandırılmamıştı. Yeni açıklama, Birleşik Krallık’ın Ukrayna’daki askeri varlığına ilişkin daha açık bir tablo sunarken, sahadaki faaliyetlerin kapsamına dair de yeni sorular doğurdu.
Birleşik Krallık, savaşın başladığı 2022’den bu yana Kiev yönetimine en güçlü destek veren ülkeler arasında yer alıyor. Operasyon Interflex kapsamında şimdiye kadar 56 binden fazla Ukraynalı askerin İngiliz eğitmenler tarafından eğitildiği biliniyor. Ayrıca Londra, Ukrayna’ya gelişmiş hava savunma sistemlerinden uzun menzilli mühimmata kadar geniş bir yelpazede askeri yardım sağladı. Ancak resmi birliklerin sahadaki varlığı bugüne kadar net biçimde doğrulanmamıştı.
Diğer yandan, Rusya’ya yakın kaynaklar sahadaki İngiliz unsurunun Londra’nın kabul ettiğinden daha büyük olabileceğini iddia ediyor. Rus Telegram kanalı Rybar, Ukrayna’nın Uluslararası Bölgesel Savunma Lejyonu bünyesinde en az 99 İngiliz erkek ve bir İngiliz kadının bulunduğunu öne sürdü. Bu kişilerin bir kısmının gönüllü savaşçılar olduğu bilinse de, bazı savaşçılarla ilgili statü tartışmaları sürüyor. The Telegraph da 2022’den bu yana en az 40 Birleşik Krallık vatandaşının Ukrayna’da çatışmalar sırasında hayatını kaybettiğini yazmıştı.
Moskova ise Batılı ülkeleri çatışmaya “dolaylı değil, fiilen taraf olmakla” suçluyor. Rus yetkililer, Ukrayna’ya verilen yüksek hacimli silah desteği, istihbarat paylaşımı ve eğitim programlarının Batılı devletleri “çatışmanın doğrudan tarafı” haline getirdiğini savunuyor. Kremlin, Ukrayna’daki yabancı askerî personelin, bulundukları konuma ve faaliyetlerine bakılmaksızın “meşru hedef” olarak görüleceğini defalarca açıkladı.
Hooley’nin ölümü, Birleşik Krallık iç siyasetinde de tartışma yaratmaya başladı. Muhalefet kanadı, hükümetin Ukrayna’daki askeri varlığını kamuoyundan sakladığını ve şeffaf olunması gerektiğini vurguluyor. Hükümet ise bu tür görevlerin çoğu zaman gizlilik gerektirdiğini, personelin operasyonel güvenliği açısından detayların kamuya açık biçimde paylaşılmadığını savunuyor.
Uzmanlar, İngiltere’nin Ukrayna’daki askeri angajmanının giderek genişlediğini ve bunun ilerleyen dönemde daha fazla personel riski doğurabileceğini belirtiyor. Savaş uzadıkça, istihbarat desteği, saha gözlemleri ve teknik testler gibi faaliyetlerde İngiliz personelin bulunmasının kaçınılmaz olduğu ifade ediliyor. Ancak bu durum, Birleşik Krallık’ın resmi olarak “çatışmaya dahil olmadığı” yönündeki açıklamalarıyla çelişen bir tablo ortaya koyuyor.
Ukrayna’daki çatışma dinamiklerinin hızla değiştiği bir dönemde gelen bu açıklama, sahadaki Batılı varlığın sınırları hakkında yeni bir tartışma alanı açmış durumda. Batı’nın destek stratejilerinin giderek daha operasyonel nitelikler kazanması, hem Rusya’nın tepkisini sertleştiriyor hem de NATO ülkelerinde yeni güvenlik riskleri doğuruyor.
Öte yandan, Hooley’nin ölümü Londra’da askeri personelin güvenliği konusunda yeni bir hassasiyet yarattı. İngiliz hükümetinin ilerleyen günlerde Ukrayna sahasındaki faaliyetlere dair daha kapsamlı bilgilendirme yapıp yapmayacağı merak konusu. Ancak mevcut tablo, Birleşik Krallık’ın Ukrayna’daki rolünün yalnızca eğitim ve lojistik desteğin ötesine geçtiğini ve sahada aktif görevler üstlenen unsurların bulunduğunu işaret ediyor.