Sidney Saldırılarından Çete Savaşı Sorumlu Tutuldu

Avustralya’nın en kalabalık şehrinde Pazar gününden bu yana meydana gelen ayrı olaylarda beş kişi vuruldu…

Avustralya’nın Sidney kentindeki polis, yetkililerin kentin uyuşturucu ticaretiyle bağlantılı olarak artan bir çete çatışmasıyla ilgili olduğuna inandıkları son günlerde bir dizi silahlı saldırıyı araştırmak için 100 kişilik bir görev gücünü harekete geçirdi.

Yeni Güney Galler (NSW) Polis Komiser Yardımcısı David Hudson, dedektiflerin, çekimlerin arkasındaki nedenlere ilişkin karmaşık soruşturmalara sahip bir “sessizlik duvarı” ile karşılandığını söyledi.

“Saldırılarından kurtulan, bizimle konuşmayı reddeden, neden hedef olduklarını söylemeyi reddeden kurbanlarımız oldu” dedi ve şiddetin çoğunun gerçekleştiği batı Sidney’in “belirli bölgelerinde yaşayan bireyler için üzüldüğünü” de sözlerine ekledi.

Pazar gününden bu yana Avustralya’nın doğu kıyısındaki şehirde, önde gelen ceza avukatı Mahmud Abbas’ın evinin önünde vurulmasından bir gün sonra, Perşembe günü erken saatlerde vurularak öldürülen yirmili yaşlarında bir adam da dahil olmak üzere beş kişi vuruldu. Suç faaliyetiyle bağlantısı olmayan Abbas, olaydan sağ kurtuldu ve dedektiflerle iletişim kuruyor.

Bu olaylar, Pazar günü Ahmad Al-Azzam’ın polisin “hedefli saldırı” olarak tanımladığı bir olayda vurulmasının ardından geldi. El-Azzam Perşembe günü hastanede öldü. Aynı olayda iki kişi daha vurularak yaralandı.

Silahlı saldırıların sayısının, şehrin yeraltı dünyasında önde gelen bir figür olan ve gayri resmi olarak ‘Sidney’in Tony Soprano’su’ olarak bilinen Alen Moradian’ın geçen ay bir gün ışığı saldırısında vurularak öldürülmesiyle başladığına inanılıyor.

Polis, şiddet olaylarının arkasındaki nedenleri araştırmak için bir grubun – Görev Gücü Magnus – kurulduğunu söylüyor. 100 kişilik soruşturma organı, çekimler ile polisin Sidney’in uyuşturucu arzı ve ilgili çete rekabetleriyle bağlantılı olduğuna inandığı kaçırma da dahil olmak üzere diğer suçlar arasındaki bağlantıların doğasını belirleyecek.

Şehrin polis komiseri Karen Webb, “yüzsüz” suçların Sidney’in “üzücü bir iddianamesi” olduğunu söyledi. “Bu, eyaletteki herkesi hasta ettiği gibi beni de hasta ediyor ve harekete geçmemiz gerekiyor.”

Yerel basında çıkan haberlerde, şiddetteki artışın, geçen yıl gruptan iki üst düzey ismin hapsedilmesinin ardından ‘Comanchero’ bisikletçi çetesi içindeki liderlik boşluğuyla bağlantılı olabileceği öne sürüldü. Öldürülmesinin son şiddete yol açtığı düşünülen Moradian, çetenin bilinen bir üyesiydi.

NSW Polis Komiseri David Hudson, cinayetlerin arkasındaki insanların iki yerden birine varmaya mahkum olduklarını ekledi: “Long Bay’e [hapishaneye] giden bir çeltik vagonunun arkasında veya Rookwood mezarlığına giden bir duruşmanın arkasında.”