Sudan’da Askeri Nakliye Uçağı Düştü: Mürettebat Hayatını Kaybetti
Port Sudan yakınlarında düşen IL-76 tipi askeri nakliye uçağında bulunan tüm mürettebatın yaşamını yitirdiği bildirildi. Olayın teknik arızadan kaynaklandığı belirtilirken, bölgede son dönemde artan askeri hava kazaları dikkat çekiyor.
Sudan’da devam eden iç savaş ortamı, ülkedeki askeri kapasiteyi ve operasyonel güvenliği derinden etkilerken, bir trajik kaza daha meydana geldi. Sudan Silahlı Kuvvetleri’ne (SAF) ait IL-76 tipi askeri nakliye uçağı, Port Sudan’ın batısında, Osman Digna Hava Üssü’ne yaklaşma esnasında düştü. Yerel kaynaklara dayandırılan haberlere göre, uçakta bulunan tüm mürettebat hayatını kaybetti.
Kaza, bölgedeki askeri hareketliliğin yoğun olduğu bir dönemde yaşandı. Ultra Sudan’ın aktardığı bilgiye göre, kazanın hemen ardından yapılan ilk değerlendirmelerde dışarıdan müdahale ya da saldırı ihtimali reddedildi. Haberde, ismi açıklanmayan bir kaynağın, uçağın “ani bir teknik arıza” nedeniyle kontrolünü kaybettiğini söylediği belirtildi. Fransız basın kuruluşu AFP’ye konuşan başka bir kaynak ise, mürettebatın tamamının yaşamını yitirdiğini doğruladı ancak uçakta kaç kişinin bulunduğuna ilişkin resmi bir açıklama yapılmadığını kaydetti.
Resmî Açıklama Bekleniyor
Sudan Silahlı Kuvvetleri, olayın ardından şu ana kadar detaylı bir açıklama yapmadı. Uçağın uçuş rotası, mürettebat sayısı, teknik arızanın niteliği ve kazanın tam olarak nasıl gerçekleştiğine ilişkin bilgiler kamuoyu ile paylaşılmadı. Üs çevresinde güvenlik önlemleri artırılırken, enkaz alanında askeri ve teknik incelemelerin sürdüğü bildiriliyor.
IL-76 tipi nakliye uçakları, Sovyetler Birliği tarafından geliştirilen ve ağır yük taşıma kapasitesi nedeniyle birçok ülke tarafından aktif olarak kullanılan geniş gövdeli askeri kargo uçakları olarak biliniyor. Sudan ordusu da özellikle lojistik hatların zayıfladığı iç savaş döneminde bu tip uçaklara yoğun şekilde ihtiyaç duyuyor.
Sudan’da Art Arda Askeri Hava Kazaları
Bu son kaza, Sudan’da son aylarda art arda yaşanan askeri hava aracı kayıplarına bir yenisini ekledi. Ülkedeki iç savaş, hava kuvvetlerinin yoğun ve riskli operasyonlar yürütmesine neden oluyor. Lojistik uçuşlar, çatışma bölgelerine malzeme ve personel sevkiyatı, yaralı tahliyeleri gibi kritik görevler, çoğu zaman zorlu koşullarda gerçekleştiriliyor.
Kasım ayında yine Sudan ordusuna ait bir askeri kargo uçağı, Batı Kordofan bölgesinde düşmüş ve mürettebatın tamamı hayatını kaybetmişti. Ordu, o kazanın da teknik bir arızadan kaynaklandığını açıklamıştı. Ancak o dönemde Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF), uçağı kendilerinin vurduğunu iddia ederek enkaza ait olduğunu öne sürdükleri görüntüler paylaşmıştı.
Sudan’daki iç savaş ortamı, askeri hava araçlarının bakım, ikmal ve operasyon süreçlerini ciddi biçimde zorlaştırıyor. Sahadaki çatışmalar, hava üslerine yönelik tehditler ve teknik altyapının zayıflaması, kazaların artma riskini beraberinde getiriyor.
Komşu Güney Sudan’da da Hava Kaybı
Sadece Sudan değil, komşu Güney Sudan da son dönemde benzer hava kazalarıyla gündeme geldi. Reuters’ın haberine göre, yardımları bölgeye ulaştırmakla görevli bir Nari Air uçağı Juba’dan kalkış yaptıktan kısa süre sonra Leer Hava Şeridi’nin yaklaşık 20 kilometre uzağında düştü. Uçağın, insani yardım kuruluşu Samaritan’s Purse için iki ton gıda malzemesi taşıdığı belirtilirken, kazada üç kişilik mürettebat yaşamını yitirdi.
Güney Sudan’da uzun süredir devam eden sel felaketleri ve çatışmalar nedeniyle insani yardım uçuşlarına duyulan ihtiyaç artmış durumda. Ancak bölgedeki hava şartları, teknik yetersizlikler ve güvenlik riskleri, uçuş güvenliğini etkileyen başlıca faktörler arasında.
Uluslararası Tepkiler ve Gözler Sudan Ordusunda
Sudan’da her geçen gün ağırlaşan iç savaş koşulları, uluslararası toplumun da yakın takibinde. Özellikle askeri hava kazalarının artması, uluslararası kuruluşlar tarafından endişeyle karşılanıyor. Uzmanlar, ordunun teknik kapasitesinin azaldığını, bakım süreçlerinin aksadığını ve bunun uçuş güvenliğini ciddi biçimde tehdit ettiğini belirtiyor.
Son kaza, Sudan ordusunun hava gücüne yönelik tartışmaları yeniden gündeme taşırken, müttefik ülkeler ve bölgesel örgütlerin, Sudan’daki askeri yapılanma ve güvenlik durumu hakkında daha somut değerlendirmeler yapmasına yol açabilir. Hem hükümet hem de sivil toplum kuruluşları, ülkenin içinde bulunduğu çatışma ortamının sona ermesi gerektiğini vurguluyor.
Sudan’ın doğusunda yaşanan bu trajik olay, sadece bir askeri kayıp değil; aynı zamanda ülkede süren iç savaşın yarattığı ağır insani, siyasi ve teknik koşulların bir yansıması. Halkın güvenliği, askeri kapasitenin sürdürülebilirliği ve insani yardım akışının devamı, ülkenin geleceği için kritik önem taşımaya devam ediyor.