ABD bankacılık sektörü son zamanlarda büyük bir krizle sarsıldı…
The Telegraph’ın bu hafta başlarında bir grup bankacılık uzmanına dayandırdığı haberine göre, ABD’deki 4.800 bankanın neredeyse yarısı, sermaye tamponlarını tükettikleri için neredeyse iflas etmiş durumda.
Stanford Üniversitesi’nde bankacılık uzmanı olan Profesör Amit Seru’ya göre, ABD’li borç verenlerin yaklaşık yarısı sular altında.
“Bunun sadece Silicon Valley Bank ve First Republic ile ilgili olduğunu farz etmeyelim,” dedi. “ABD bankacılık sisteminin çoğu potansiyel olarak iflas etmiş durumdadır.”
Geçen hafta First Republic, ABD mali düzenleyicileri tarafından ele geçirildi ve ülkenin en büyük bankası olan JPMorgan tarafından satın alındı. San Francisco merkezli borç veren, daha önce bir grup Wall Street bankasından mevduat şeklinde 30 milyar dolarlık bir kurtarma atışı almıştı. First Republic Bank’ın satışı, Mart ayında iki bölgesel borç verenin, Silicon Valley Bank ve Signature Bank’ın birkaç gün içinde iflas etmesine neden olan büyük mevduat akışının ardından geldi.
Perşembe günü, Los Angeles merkezli PacWest ve Arizona’daki Western Alliance’ın hisseleri, fiyatları önemli ölçüde düştükten sonra askıya alındı. Haftanın başlarında, birkaç bölgesel ABD’li borç verenin hisseleri en az %15 düşerek yatırımcıların diğer orta ölçekli bankaların mali durumu hakkında endişelerini tetikledi.
Medyanın aktardığına göre, Profesör Seru ve bir grup bankacılık uzmanı tarafından hazırlanan bir Hoover Enstitüsü raporuna göre, ABD genelinde yaklaşık 2.315 banka şu anda yükümlülüklerinden daha düşük değerli varlıklar üzerinde oturuyor.
Bu borç verenlerin kredi portföylerinin piyasa değerinin, belirtilen defter değerinden 2 trilyon $ daha düşük olduğu bildiriliyor.
Profesör Seru, ABD mali gözlemcilerinin krizden etkilenen orta ölçekli borç verenlerin karşılaştığı sorunları çözmek için attığı adımlarla ilgili soruları gündeme getirdi. Seru’ya göre düzenleyiciler, tüm mevduatları geçici olarak garanti ederek acil likidite krizini kontrol altına alabilir, ancak bunun daha büyük ödeme gücü krizini ele almayacağını söyledi.
