Tarımı ihmal eden ülkeler, intihar ediyor demektir. Gelişmiş bir ülkenin semalarında ne kadar uçağın uçtuğu değil, ne kadar arının uçtuğu önemlidir. Eğer arılar ölürse, sonraki yıllarda insanlar da ölür. Albert Einstein
Küresel ısınmadan bahsediyoruz, her sözde her platformda yineliyoruz. Dünya üzerinde verimli toprakları olan ve hemen her şeyin yetiştiği en kıymetli ülkelerin başında ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti gelmektedir. Tarıma verdiğimiz değer ise her geçen gün giderek azalmaktadır. Maalesef ki günümüzde, teknolojiye, betona, giyime, özel zevklere yaptığımız yatırım kadar toprağa yatırım yapmıyoruz. Bu sebeple kirlettiğimiz toprak verimini kaybederek büyüyor. Elimizden kayıp giden bu kıymetli değer, yarın bir gün çok arayacağız lakin iş işten çoktan geçmiş olacak.
Ağaç dikmiyoruz, kedi köpek dışında hayvan beslemiyoruz. Zirai ilaçların ömrümüzü tükettiğinin farkında değiliz. Her mevsim yediğimiz hormonlu besinler ömrümüzü azaltmakta… Hastalıkların çoğaldığını ve ölüm yaşının git gide aşağıya düştüğünü görmekten geliyoruz.
Dağdaki çobana cahil diye hakaret ediyoruz. Bugün sofralarımıza gelenin onların sayesinde olduğunu bilmiyoruz. Açlık ve kıtlığın insanları nelere maruz bıraktığını birçok Afrika ülkelerinde görüp şahit olduğumuz halde önlem almıyoruz. İsraftan kaçınmadığımız gibi bu düzenin hep böyle güzel gideceğine inanıyoruz.
Küresel güç her şeyi elde ederken, köle olmaktan öteye gidemeyen bir topluma dönüşmeye doğru yol alıyoruz. Bunun önüne geçebilmek için en büyük güç Tarım ve Hayvancılıktır.
