Bilim insanları gezegendeki yaşamın “kuşatma altında” olduğunu söylüyor…
Bir grup bilim insanı Salı günü Bioscience dergisinde yayınlanan bir araştırma makalesinde, gezegenimizin sağlığını gösteren “yaşamsal işaretlerin” şu anda insanlık tarihindeki herhangi bir zamandan daha kötü olduğu uyarısında bulundu.
Çalışma, dünya genelinde 15.000 bilim insanının desteklediği ve insan kaynaklı iklim değişikliğini izlemek için kullanılan 35 önemli göstergeden 20’sinin rekor seviyelerde olduğunu belirten 2019 analizinin bir güncellemesidir.
Raporun başyazarı Oregon Eyalet Üniversitesi’nden (OSU) Dr. Christopher Wolf, “İnsanlığın Dünya’dan güvenli bir şekilde verebileceğinden daha fazlasını almasının temel sorununu ele alan eylemler olmadan, doğal ve sosyoekonomik sistemlerin potansiyel çöküşüne ve dayanılmaz sıcaklık ve gıda kıtlığı olan bir dünyaya doğru gidiyoruz” dedi.
Çalışma, artan sera gazı emisyonlarına ek olarak, yükselen küresel sıcaklıkların ve deniz seviyelerinin Dünya’nın kötü sağlığının temel göstergeleri olduğunu ortaya koymuştur. Diğer faktörler arasında yüksek insan ve hayvan nüfusu seviyeleri de yer alıyor. Araştırmacıların bulguları, geçtiğimiz ay yayınlanan ve Dünya’nın “insanlık için güvenli çalışma alanının oldukça dışında” olduğu sonucuna varan ayrı bir raporu da yansıtıyor.
Araştırmacılar, son çalışmanın küresel hava sıcaklıkları, okyanus sıcaklıkları ve Güney Okyanusu’ndaki buz seviyeleri de dahil olmak üzere birçok iklim rekorunun kırıldığı bir yılda yapıldığını söyledi. Temmuz ayında, bilim insanları şimdiye kadar kaydedilen en yüksek aylık hava yüzeyi sıcaklığını kaydetti – muhtemelen gezegenin 100.000 yıldır yaşadığı en sıcak sıcaklık.
“2100 yılına kadar, 3 ila 6 milyar kadar insan kendini Dünya’nın yaşanabilir bölgelerinin dışında bulabilir” diyen Dr. Wolf, giderek daha fazla sayıda insanın “şiddetli sıcaklık, sınırlı gıda bulunabilirliği ve yüksek ölüm oranlarıyla karşılaşacağını” da sözlerine ekledi.
Raporda ayrıca, bilim camiasının “birkaç on yıldır” insanlığın kötüleşen iklim koşulları üzerindeki etkisi konusunda alarm verdiği belirtiliyor. “Ne yazık ki zaman doldu” deniyor.
Bilim insanları ayrıca Çin ve Hindistan’daki şiddetli sel felaketlerinin yanı sıra Libya’da binlerce insanın ölümüne yol açan güçlü bir Akdeniz fırtınasını da kötüleşen iklim koşullarının diğer örnekleri olarak vurguladılar.
İklim değişikliğinin kötüleşen etkilerini hafifletmeye yönelik potansiyel eylemler konusunda ise, fosil yakıt sübvansiyonlarının kaldırılması, ormanların korunmasının arttırılması ve varlıklı bireylerin daha bitkisel ağırlıklı beslenmeye yönelmesi çağrısında bulunuluyor. Ayrıca petrol ve doğal gazın aşamalı olarak kullanımdan kaldırılması ve aile planlaması yoluyla insan nüfusunun kademeli olarak azaltılması çağrısında bulunuyor.
Yine OSU’dan Profesör William Ripple, “Gezegenimizdeki yaşam açıkça kuşatma altında” dedi. “İnsanlığı potansiyel varoluşsal tehditlere karşı uyarmak ve liderliğin harekete geçtiğini göstermek bilim insanlarının ve kurumlarımızın ahlaki bir görevidir.”
