Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, beraberinde Bakan Yardımcısı Celal Sami Tüfekci ile Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hacı Ali Mantar’ı ziyaret ederek üniversitenin eğitim faaliyetlerine ilişkin bilgi aldı.
Bakan Yaşar Güler ve beraberindekiler daha sonra Gebze Teknik Üniversitesinin 2023-2024 akademik yılının başlangıcı dolayısıyla düzenlenen törene katıldı.
Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, beraberinde Bakan Yardımcısı Celal Sami Tüfekci ile katıldığı Gebze Teknik Üniversitesinin 2023-2024 akademik yılının açılışında bir konuşma yaptı. Bakan Yaşar Güler, konuşmasında şunları söyledi:
Terörle Mücadelemiz Devam Edecek
“2023-2024 öğretim yılının ‘ilk dersi’ vesilesiyle sizlerle bir arada bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyor; yeni öğretim yılınızın hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.
Sizler gibi çok değerli akademisyenler ile ülkemizin geleceği siz gençlere hitap etme imkânını oluşturan Rektörümüz Prof. Dr. Sayın Hacı Ali Mantar’a, nazik davetleri için teşekkür ediyorum.
Malumunuz olduğu üzere, Pazar günü İçişleri Bakanlığımızın önünde başarısız bir terör girişimi oldu. Kahraman polislerimiz, bu girişime anında karşılık vererek 2 teröristi etkisiz hâle getirdi.
Bu saldırı bir kez daha göstermiştir ki can çekişen hain terör örgütü, son çırpınışlarını vermektedir. Eli kanlı teröristler, bu coğrafyadan yok olup gidinceye kadar azim ve kararlılıkla terörle mücadelemiz devam edecektir.
Bu vesileyle, yaralanan kahraman polislerimize acil şifalar diliyor, tüm İçişleri Bakanlığı camiamıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.
BİLGİYİ HER ŞEYİN ÖNÜNDE TUTAN ÜLKELER KÜRESEL REKABETTE DAHA BAŞARILI
İnsanlık tarihi incelendiğinde bilgiye sahip olan toplumların daima egemen bir güç hâline geldiği görülmektedir. Bilgiyi üreten, yöneten ve etkin kullanan toplumların, uluslararası rekabette avantaj kazandıkları, bu araçtan etkin olarak yararlanamayan toplumların ise küresel rekabet koşullarında yarışın dışında kaldıkları da bir gerçektir. Dolayısıyla bilgiyi her şeyin önünde tutan ülkeler, küresel rekabette başarılı olmakta, bu ülke toplumlarının refah düzeyleri de en üst seviyede artmaktadır.
Bu bakımdan dünyada etkin bir güç olabilmek ve bunu muhafaza edebilmek için bilgi ve teknolojiyi etkin bir araç olarak kullanmak, bilgiye dayalı karar alma süreçleriyle daha fazla değer üretmek, artık bir tercih değil, zorunluluktur. Üniversitelerimizin de bu çerçevede bilgi üreten, inovatif yaklaşımlar ortaya koyan, geleceği doğru okuyan ve çözüm üreten bir yapıda olmaları için özellikle son 20 yılda eğitimin her kademesinde önemli atılımlar gerçekleştirilmiştir.
Bu atılımların, ancak ve ancak eğitim ordumuz olan akademik camiamızın, yani sizlerin üstün gayretleri ile en güzel ve en verimli şekilde sonuçlanacağı unutulmamalıdır. Dolayısıyla başta eğitimcilerimiz olmak üzere hepinizin omuzlarınızdaki sorumluluk büyüktür. Zira bir üniversitenin elde edeceği sonuçlar, öğrencilerinin mezun olduktan sonra ülkesine katacağı değer ve yapacağı hizmetlerle ölçülecektir.
Bakın Gazi Mustafa ATATÜRK şöyle diyor:
“Toplumu; gerçek amacına, gerçek mutluluğuna ulaştırmak için iki orduya gerek vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri ulusun geleceğini yoğuran bilim ordusudur. Bu ordulardan her ikisi de aynı derece gerekli, kıymetlidir; her ikisi de hayatidir. Ancak bilim ordusunun kıymet ve kutsallığını anlatmak için şunu söyleyeyim ki bilim ordusu, ölen ve öldüren birinci orduya niçin ölüp niçin öldürdüğünü öğreten ordudur.”
Bu doğrultuda sizlerin yapacağınız bilimsel çalışmalarla ülkemizin sanattan spora, teknolojiden kültür hayatına kadar her alanda çok daha ileri seviyelere ulaşacağından asla şüphemiz yoktur.
TSK’NIN BAŞARILARINDAKİ TEMEL UNSUR İYİ YETİŞMİŞ PERSONELDİR
Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan tarihî süreçte birçok badireleri aştık, büyük sınamalar yaşadık. Millet olarak bin yıldır bu coğrafyada varız ve var olmaya da devam edeceğiz. Varlığımızı devam ettirebilmemizin en önemli etkenlerinden biri de askerî meziyetlere sahip bir millet olmamızdır.
Bugün teknolojik imkân ve kabiliyetleri, sahadaki tecrübesi, eğitim düzeyi, harbe hazırlığı ile dosta güven, düşmana korku veren Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de faaliyetlerine karada, denizde ve havada başarıyla devam etmektedir.
Burada bir hususu özellikle belirtmek isterim:
Nasıl ki her organizasyonu ileri seviyelere taşıyan temel unsur nitelikli insan gücü ise Türk Silahlı Kuvvetlerinin tüm faaliyetlerde elde ettiği başarılardaki temel unsur da iyi yetişmiş, eğitimli ve nitelikli personelidir. Böylesine donanımlı personele sahip olmak bizler için de öncelikli hedeftir. Üniversitelerimiz de Türk Silahlı Kuvvetlerinin Harp Okulları ile birlikte iki temel insan kaynağından biridir. Bu bakımdan üniversitelerimizde sizler gibi iyi yetişen nitelikli gençlerimize de kapımız açıktır.
SİZLERİN BAŞARISI, KAHRAMAN ORDUMUZUN BAŞARISIDIR
Biliniz ki sizlerin başarısı, kahraman ordumuzun başarısıdır. Bu kapsamda, siz gözleri pırıl pırıl parlayan genç arkadaşlarıma hayat yolculuğunuzda her daim işinize yarayacak bazı tavsiyelerde bulunmak isterim:
“İlim, ilim bilmektir / İlim, kendin bilmektir / Sen kendini bilmezsen / Ya nice okumaktır.” dizelerinde de Yunus Emre’nin dediği gibi her şeyden önce kendinizi tanıyın; kabiliyetlerinizi, ilgi alanlarınızı, tutkularınızı ve potansiyelinizi keşfedin.
Hedeflerinize ulaşmanın ilk ve en önemli adımı bu olacaktır. Eğitim, sizi istediğiniz hedeflere ulaştıracak en önemli unsurdur. Üniversitenizde çok güzel, nitelikli bir akademik ve mesleki eğitim alıyorsunuz.
Burada aldığınız eğitimler, bütün meslek yaşamınızda sizlere rehberlik edecektir. Bu yüzden eğitimlerinize ihtimam göstermelisiniz. Ancak burada verilen eğitimle asla yetinmeyin. Çünkü bilgi çağında yaşıyoruz ve mevcut bilgiler sürekli bir devinim içerisindedir. Bu doğrultuda çağı yakalamak için kendinizi sürekli geliştirin, öğrenmeye açık olun ve yeni yetenekler edinin. Unutmayın ki insanların en önemli hazinesi fikirleridir. Fikirlerimiz de paraşüt gibidir. Yani zamanında açılmazsa hiçbir işe yaramaz. Bu nedenle fikirlerinizi söylemekten çekinmeyin.
Mezun olduğunuzda hangi görevi üstlenirseniz üstlenin, elinizden gelenin en iyisini yapma gayreti içinde olun. Risk almaktan ve hata yapmaktan da korkmayın.
Yunus Emre’nin yine güzel bir sözü var. Diyor ki: “Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır ve hayatta en büyük hata kendini hatasız sanmaktır.” Hepimiz, insanız ve hata yapmak fıtratımıza özgü bir durumdur.
Elbette sizler de hatalar yapabilirsiniz; ancak önemli olan, bunlardan ders alıp daha güçlü bir şekilde yolunuza devam edebilme iradesine sahip olmaktır.
Bu nedenle başarısızlıklardan başarı elde edin. Cesaretin kırılması ve başarısızlık, başarının en sağlam basamaklardan ikisidir.
Unutmayın ki korkaklar zafer anıtı dikemez. İnanmış yüreklere ise kimse set çekemez.
İnançlı, çalışkan ve azimli olduğunuz sürece başarı daima yanı başınızda olacaktır.
Başarıyı tek başınıza elde etmek zor olabilir. Bu nedenle takım çalışmasına önem verin, iş birliği yapmayı öğrenin, farklı bakış açılarından faydalanın.
Konfüçyüs başarının temel esaslarını şöyle açıklamıştır:
“- Etraflıca çalış,
Bu esaslar çerçevesinde bilgiye, cesarete, nezakete, ihtisasa, akla ve zekâya önem verin.
Emin olunuz ki birlikte çalışarak daha büyük başarılara imza atabilirsiniz.
Kendinize anlamlı bir amaç oluşturun ve hedeflerinize ulaşmak için zamanınızı iyi yönetin. Disiplinli bir çalışma rutini oluşturun. Çalışmak, başarmanın yarısıdır.
Çünkü başarı, her gün uygulanan birkaç basit disiplinden başka bir şey değildir.
Sabırlı olun ve uzun vadeli başarı için sürekli çaba gösterin. Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir.
Yabancı dil öğrenmeniz de bir o kadar önemlidir. Zira dil zenginliği, vizyonunuzu geliştirecektir.
Tüm bunları yaparken beden ve ruh sağlığınızı da ihmal etmeyin. Zararlı alışkanlıklardan uzak durun, sağlıklı beslenin, düzenli olarak egzersiz ve spor yapın.
Aynı zamanda topluma karşı olan sorumluluklarınızı da yerine getirin. Empati yapın, toplumsal sorunlara duyarlı olun ve başkalarına yardım edin. Millî ve manevi değerlerimize sahip çıkın.
Son olarak da unutmayın ki insanları hayata bağlayan, bizlere hayatı anlamlı kılan ideallerimiz, hayallerimiz ve umutlarımızdır.
Sizler de anlamlı bir hayata sahip olmak için hayallerinizi takip edin ve asla pes etmeyin.
GECE GÜNDÜZ MÜCADELE ETMEKTEYİZ
Buraya kadar kendi tecrübelerimi özet olarak sizlerle paylaşmaya çalıştım. Konuşmamın bundan sonraki bölümünde ise Türk Silahlı Kuvvetlerinin şanlı üniformasını 49 yıl gururla taşımış, şu anda da Millî Savunma Bakanlığını icra eden emekli bir asker olarak “Millî Savunma Konsepti”ne dair bazı hususları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Sizler aydınlık yarınlarımız için üniversite çatısı altında, dersliklerde, laboratuvarlarda ve teknokentlerde üstün bir gayretle çalışırken Millî Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri olarak bizler de ülkemizin egemenlik ve bağımsızlığı, asil milletimizin güvenliği için gece gündüz mücadele etmekteyiz.
Gerginliklerin tırmandığı, çatışmaların arttığı bu dönemde Türkiye olarak Karadeniz’den Afrika’ya, Orta Doğu’dan Kafkaslar’a kadar barış ve istikrarın hâkim olması için yoğun gayret sarf ediyoruz.
Millî Savunma Bakanlığının tüm birlik ve kurumları ülkemizin artan etkinliği ile orantılı olarak kendisine tevdi edilen tüm görevleri, azim ve kararlılıkla yerine getirmeye devam etmektedir.
Son bir asrın en kapsamlı ve en yoğun faaliyetlerini icra ettiğimiz bu dönemde, muharebe sahasında kendini ispat etmiş dünyadaki birkaç ordudan biri olan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; tehditleri kaynağında etkisiz hâle getirme stratejisi ile yurt içinde ve sınır ötesinde terörle mücadelesine aralıksız devam etmektedir.
Bugüne kadar ülkemizin ve milletimizin güvenliği için başta PKK/KCK/PYD-YPG, DEAŞ ve FETÖ olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı verilen mücadelede destansı başarılar elde edilmiştir, edilmektedir.
Bu kapsamda icra edilen Çukur Operasyonları, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı Harekâtları ile Pençe Kilit Harekâtları ve diğer operasyonlarla terör örgütü yurt içinde bitme noktasına gelirken sınır ötesinden Türkiye’ye yönelik saldırılar da bertaraf edilmiş, sınırlarımızda kurulmak istenen terör koridoru parçalanmıştır.
Elde edilen bu başarılarda elbette en büyük pay aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize aittir.
OPERASYONLAR YAPILMASAYDI BÜYÜK SIKINTILARLA KARŞI KARŞIYA KALACAKTIK
Burada bir hususunun altını özellikle çizmek istiyorum. Eğer bu operasyonlar yapılmasaydı, ülkemiz çok büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalacaktı.
Mücadelemiz, tek bir terörist kalmayıncaya kadar aynı azim ve kararlılıkla devam edecektir.
Terörle mücadelenin daha etkin yapılması, sınır güvenliğinin sağlanması ve kaçakçılığın engellenmesi maksadıyla hudutlarımız, yoğun ve kademeli emniyet sistemlerimiz ile korunmaktadır.
Hudutlarımızın ve halkımızın güvenliği için hudut birliklerimizin imkân ve kabiliyetlerini sürekli geliştiriyoruz.
Hudut güvenlik sistemimiz, dünyadaki emsalleri arasında en iyilerden biri ve birçok ülke tarafından da yerinde görülmek suretiyle örnek alınıyor.
“Hudutlarını namusu bilen” Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sınırlarımızda ilgili bakanlık ve kamu kurumları ile koordineli olarak etkin tedbirler almaya devam edecektir.
YUNANİSTAN İLE OLUMLU HAVANIN DEVAMINDAN YANAYIZ
Türkiye olarak en önemli önceliğimiz; bölgedeki barış ve istikrarı hâkim kılmaktır.
Tüm komşularımızın sınırlarına saygılı olduğumuz gibi Irak ve Suriye’nin de toprak bütünlüğünden yanayız. Bölgenin bir an evvel terör örgütlerinden temizlenmesi yegâne amacımızdır.
Öte yandan komşumuz Yunanistan ile son dönemde gelişen olumlu havanın devamına yönelik gayretlerimiz devam etmektedir.
Amacımız; Ege ve Doğu Akdeniz’deki sorunlarımızı uluslararası hukuka, iyi komşuluk ilişkilerine ve müttefiklik ruhuna uygun bir şekilde çözüme kavuşturmaktır.
Garanti ve İttifak Antlaşmaları kapsamında bulunduğumuz ve millî meselemiz olan Kıbrıs’ta Kıbrıslı kardeşlerimizin meşru çıkarlarını her koşulda destekliyoruz.
Kazanılmış hakları olan egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidinin bizler için olmazsa olmaz olduğunu bir kez daha vurguluyoruz.
“İki devlet, tek millet” şiarıyla kederde ve kıvançta bir ve beraber olduğumuz Can Azerbaycanlı kardeşlerimizin haklı davalarında da her zaman yanlarındayız.
Aynı şekilde Libya’da, Katar’da, Somali’de, Kosova’da, Bosna Hersek’te ve daha birçok coğrafyada kardeş, dost ve müttefik ülkelere destek vermekte; uluslararası barış ve istikrara katkı sağlamaktayız.
Elde ettiğimiz bu başarıların devam etmesi ve ülkemizin uluslararası alandaki güçlü konumunu sürdürebilmesinin en önemli şartlarından biri yerli ve millî savunma sanayimizdir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hayata geçirilen millî teknoloji hamlesiyle, savunma sanayisinde yerli ve millîlik oranını yüzde 80’lere ulaşmıştır.
Artık insansız kara, deniz ve hava araçlarından helikopterlere, silah ve akıllı mühimmattan füzelere, hava savunma sistemlerinden elektronik harp sistemlerine kadar çok geniş bir yelpazede ihtiyacımız olan sistemler yerli ve millî olarak tasarlanmakta, geliştirilmekte ve üretilmektedir.
Sizlerin de yakından takip ettiği üzere Türk savunma sanayisi; teknolojisiyle, tecrübesiyle, mühendislik altyapısıyla ve proje yönetim sistematiği ile dünyada büyük yankı uyandırmakta; gıpta ile takip edilmektedir.
Savunma sanayi şirketlerimizin, üniversitelerimizin ve alanında yetkin nitelikli insan gücümüzün büyük bir sinerjiyle ortaya çıkardığı özgün tasarımlı ürünlerimiz, pek çok ülkeye ihraç edilerek Türkiye markası bir üst lige taşınmıştır.
2023 yılında dört savunma sanayi şirketimizin, dünyanın ilk 100 yüz firması arasını girmesi bizler için büyük bir övünç kaynağı olmuştur.
SAVUNMA İHTİYAÇLARINA YÖNELİK ÇALIŞMALAR ARALIKSIZ DEVAM EDİYOR
Çok iyi biliyoruz ki büyük ve güçlü Türkiye’nin yolu ekonomik ve teknolojik bağımsızlıktan geçmektedir.
Bu nedenle sadece günümüzün ihtiyaçlarına yönelik değil, geleceğin savunma ihtiyaçlarına yönelik çalışmalarımız da aralıksız devam etmektedir.
Ayrıca ülkemizde teknoloji alanında yapılan yatırımları gösteren, genç nesillerimize teknolojiyi ve havacılığı sevdiren Teknofestlerimiz de dünyanın en önemli etkinliklerinden biri olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.
Bu festivallerin; özellikle geleceğimizin teminatı olan siz gençlere savunma sanayisi, havacılık, uzay ve teknoloji alanlarında geldiğimiz seviyeyi göstererek onlara yeni ufuklar açacağını değerlendiriyorum.
Teknolojiyle yakından ilgilenen, bu alanda yeni ve inovatif çalışmalar ortaya koyan gençlerimizin sayısının artmasını, ülkemizin güzel yarınları için son derece ümit verici buluyorum.
Zira bu alanda çok daha hızlı ilerlemek ve kısa, çok daha fazla yol kat etmek için sizin gibi vizyoner gençlerimize de görevler düşüyor.
Bu bağlamda Gebze Teknik Üniversitemizin Teknofest etkinliklerine her geçen yıl sayısı artan projelerle katılımından ve en son 2023 İstanbul Teknofest’te, sağlıkta yapay zekâ yarışmasında birincilik, Hyperloop yarışmasında ikincilik elde etmesinden büyük memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum.
Bu projelerde emeği geçen akademisyenlerimizi, öğrencilerimizi de ayrıca tebrik ediyor; başarılarının devamını diliyorum.
TÜRKİYE BÖLGESİNDE VE DÜNYADA MERKEZİ ROL ÜSTLENİYOR
Günümüzde uluslararası sınamaların hat safhaya çıktığı, dünyadaki dengelerin yeniden inşa edildiği bu kritik dönemde ülkemiz; Sayın Cumhurbaşkanımızın büyük gayretleri ile tesis ettiği kapsamlı ilişkilerle bölgesinde ve dünyada merkezî bir rol üstlenmektedir.
Bugün Türkiye Cumhuriyeti; bölgesinde huzur, güven ve istikrarın merkezidir ve gıpta ile takip edilmektedir.
Üst düzey analistlerin de resmî olarak ifade ettiği gibi Türkiye’yi içermeyen hiçbir değerlendirmenin, kıymetiharbiyesi olmayacaktır.
Ve daha önce vurguladığım gibi önümüzdeki dönemde Türkiye ile birlikte olanlar kazanacaktır.
Ülke olarak ulaştığımız bu üstün seviyeyi çok iyi idrak etmemiz gerekmektedir.
Ülkemizin şu ana kadar her alanda elde ettiği başarıların korunması ve daha yüksek seviyelere çıkarılması temel önceliğimizdir.
Bu doğrultuda, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, “Türkiye Yüzyılı” hedeflerimize büyük bir azim ve şevkle yürümekteyiz.
Bu yolda emin adımlarla ilerlerken köklü tarihimiz, stratejik coğrafyamız, sizler gibi genç ve dinamik nüfusumuz, her alanda güçlü altyapımız, etkin, caydırıcı ve saygın ordumuz ile her geçen gün büyük bir gelişim kat eden savunma sanayimiz en önemli güvencelerimizdir.
Nitekim birbirinden önemli üniversitelerimizin, akademisyenlerimizin ve geleceğimizin teminatı olan siz gençlerimizin, kendi alanlarında değerli çalışmalar yaptıklarını görüyor; bundan da gurur duyuyoruz.
Lütfen unutmayınız ki tasarlayıp ürettiği İHA ve SİHA’lar ile KIZILELMA’yla dünyada büyük başarı sağlayan Sayın Selçuk Bayraktar da çok kısa bir zaman önce sizler gibi bu sıralarda oturuyordu.
Sonuç olarak kamu, özel sektör ve üniversitelerimizin, bundan sonra da büyük bir gayretle çalışıp daha büyük başarılar elde edeceğine ve ülkemizin gelişimine önemli katkılar sağlayacağına gönülden inanıyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle yeni akademik yılın başta Rektörümüz Prof. Dr. Sayın Hacı Ali Mantar’a, hocalarımıza, akademisyenlerimize, siz gençlerimize bir kez daha hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.
Bu vesileyle; araştırma teşvik ödülü, hizmet ödülü ve Yüksek Lisans eğitimcisi ödüllerini almaya hak kazanan Üniversitemizin kıymetli akademisyenleri ve personelini tebrik ediyor; başarılarının devamını diliyorum.
Sizleri bir kez daha sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.
