Türk Devletleri Teşkilatı’nın Yeni Üyelik Politikası ve Gelecek Vizyonu

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), 15 yıldır devam eden faaliyetleri ve bölgesel iş birliklerini daha da güçlendirmek amacıyla, yeni düzenlenen üyelik kriterleriyle geleceğe emin adımlarla ilerliyor. Genel Sekreter Kubanıçbek Ömüraliyev’in açıklamalarına göre, teşkilatın genişlemesi için belirleyici kriterler netleşti.
Üyelikte Net Çizgiler
TDT’nin üye devlet ve gözlemci kabul kriterlerine ilişkin en dikkat çekici açıklama, yeni düzenlemelerde ortaya kondu. Ömüraliyev, TRT Haber’e verdiği demeçte şöyle diyor:
“Yalnızca Türk dilinin resmi veya devlet statüsüne sahip olduğu ülkeler üye veya gözlemci olarak kabul edilebilir.“
Bu yaklaşım, teşkilatın üyelik kriterlerinde belirsizliklere yer vermeden, kesin ve net bir çizgi ortaya koyduğunu gösteriyor.
Tarihsel Süreç ve Kardeşlik Bağları
TDT’nin resmi kuruluş tarihi, Nahçıvan Anlaşması’nın 2009’da imzalanmasına dayansa da, Türk iş birliği fikri çok daha eskilere uzanıyor. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından 1990’larda gerçekleştirilen ilk zirveler, halklar arasındaki yakınlaşma ve karşılıklı anlayışı güçlendirmek adına önemli bir temel oluşturdu.
Ömüraliyev, bu tarihi süreci değerlendirirken, teşkilatın sadece siyasi veya ekonomik bir ittifak olmadığını, aynı zamanda köklü kardeşlik bağlarıyla birbirine kenetlenmiş bir aile olduğunu vurguladı:
“Türk Devletleri Teşkilatı, bir ittifak olmanın ötesinde, köklü kardeşlik bağlarıyla bir araya gelmiş bir ailedir.“
Bölgesel Entegrasyonu Güçlendiren Projeler
TDT, üyeleri arasında ekonomik, kültürel ve siyasi iş birliklerini artırmak için sayısız projeyi hayata geçiriyor. Bunların arasında en öne çıkan girişimler şunlar:
- Trans-Hazar Uluslararası Ulaştırma Koridoru (Orta Koridor):
Tarihi İpek Yolu güzergahı üzerinde yer alan bu proje, Çin’den Avrupa’ya malların sadece 15 günde ulaşmasını sağlayarak stratejik bir avantaj sunuyor. 2030 yılına kadar taşınan mal hacminin üç katına çıkarılması hedefleniyor. - Türk Yatırım Fonu:
2023 yılında 500 milyon dolarlık başlangıç sermayesiyle kurulan fon, iç ticareti geliştirmeyi ve yatırımları çekmeyi amaçlıyor. - Dijital Ekonomi Ortaklık Anlaşması ve Birleşik Müze Geçiş Kartı Projesi:
Üye ülkeler arasında dijital ticaretin kesintisiz hale getirilmesi ve kültürel paylaşımın artırılması yönünde önemli adımlar atılıyor.
Kültürel ve Akademik İş Birlikleri
TDT, sadece ekonomik ve siyasi alanlarda değil, kültür ve eğitim alanlarında da entegrasyonu sağlamak için çalışmalar yürütüyor.
- Türk Üniversiteler Birliği: 100’den fazla üniversiteyi kapsayan bu birlik, öğrenci ve akademisyen değişim programlarıyla ortak eğitim standartlarını benimsemeyi teşvik ediyor.
- Ortak Türk Alfabesi: Bakü’de kabul edilen 34 harfli alfabe, dil mirasının korunması ve halklar arasındaki iletişimin pekiştirilmesi açısından önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
Geleceğe Yönelik Zirve ve Stratejik Hamleler
Ömüraliyev, 2025 yılı için planlanan iki önemli zirveye de dikkat çekti. Zirvelerden biri Macaristan’da gerçekleştirilecek gayriresmî zirve, diğeri ise Azerbaycan’da düzenlenecek resmi zirve olacak. Bu toplantıların, teşkilatın gelecekteki stratejik hamlelerini ve iş birliklerini belirleyecek yeni girişimlerin zeminini oluşturması bekleniyor.
Ayrıca, üye ülkeler arasındaki ticari engellerin kaldırılması ve daha entegre bir ticaret alanının yaratılması için Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerinin de hız kazanması hedefleniyor.
Sonuç
Türk Devletleri Teşkilatı, köklü geçmişi ve güçlü geleceğe dair vizyonuyla, yalnızca ekonomik ve siyasi bir iş birliği platformu olarak kalmayıp, aynı zamanda kültürel ve kardeşlik temelli bir bütünleşmeyi de temsil ediyor. Üyelik kriterlerinin netleştirilmesiyle birlikte, teşkilatın sadece mevcut üye devletleri arasında değil, gelecekte de belirli şartları taşıyan yeni ülkelerle iş birliğini genişletmesi bekleniyor.
Bu kapsamlı strateji ve projeler dizisi, TDT’nin bölgesel ve küresel arenada etkili bir aktör olarak konumunu sağlamlaştırırken, Türk dünyasının ortak mirası ve geleceğe dair umutlarını da yeşertiyor.