Uluslararası Mahkeme İsrail’e Soykırımı Önleme Emri Verdi

Uluslararası Adalet Divanı (UAD) ayrıca Gazze’ye insani yardım girişine izin verilmesini talep etti…

Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Güney Afrika’nın İsrail’e karşı açtığı davaya ilişkin ilk kararını Cuma günü verdi ve Yahudi devletinin Gazze’deki soykırımı önlemek için gerekli tüm adımları atmasını emretti. Ancak mahkeme İsrail’in Hamas’a karşı yürüttüğü askeri operasyonları durdurması yönünde bir karar vermedi.

17 yargıçtan oluşan mahkeme heyeti, Lahey’de bulunan mahkemenin Güney Afrika’nın davasına bakma yetkisine sahip olduğunu kabul etti ve Pretoria tarafından talep edilen yedi “acil önlemi” kabul etti. Yargıçlar, İsrail’in soykırım yapmaktan kaçınmasını talep etmenin yanı sıra, Yahudi devletinin soykırım eylemleri gerçekleştiren ordu mensuplarını ve Filistinlilerin soykırıma uğraması için alenen çağrıda bulunan yetkilileri cezalandırmasını emretti. Kararda ayrıca İsrail’in halihazırda işlenmiş olan soykırım eylemlerine ilişkin kanıtları da muhafaza etmesi gerektiği belirtildi.

Yargıçlar ayrıca İsrail’in “Gazze Şeridi’ndeki olumsuz yaşam koşullarını gidermek için acil ve etkili önlemler almasına” hükmetti. Batı Kudüs’ün bu tedbirlere uymak için neler yaptığını bir ay içinde mahkemeye bildirmesi de emredildi.

Karar, İsrail’in “Gazze’deki ve Gazze’ye yönelik askeri operasyonlarını derhal askıya almasını” emreden bir tedbiri de içeren Güney Afrika’nın tam talep listesinin gerisinde kalıyor.

Ancak bu karar, mahkemenin “sahte ve aldatıcı” olarak nitelendirdiği davanın tamamını reddetmesini talep eden İsrail için de bir darbe oldu.

UAD’nin kararları nihai ve yasal olarak bağlayıcı olsa da, mahkemenin bunları uygulamak için herhangi bir yöntemi bulunmuyor. Yine de Filistin Dışişleri Bakanlığı Cuma günkü kararı hiçbir devletin hukukun üstünde olmadığına dair “önemli bir hatırlatma” olarak selamladı.

Güney Afrika Dışişleri Bakanı Naledi Pandor Cuma günü yaptığı açıklamada ülkesinin amacının “Filistin’deki masumların durumunu vurgulamak” ve “adalet ve özgürlük eksikliğine dikkat çekmek” olduğunu söyledi. Dava nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Pandor Ubuntu Radyosuna Pretoria’nın bu hedeflere çoktan ulaştığını söyledi.

Güney Afrika davayı Aralık ayı sonunda açmış ve İsrail’in “Gazze’deki Filistinlileri öldürerek, onlara ciddi bedensel ve zihinsel zarar vererek ve fiziksel yıkımlarına yol açacak şekilde hesaplanmış yaşam koşulları uygulayarak” BM Soykırım Sözleşmesini ihlal ettiğini savunmuştu.

Hamas savaşçıları 7 Ekim’de İsrail’e saldırarak yaklaşık 1.200 kişiyi öldürdü ve yaklaşık 250 kişiyi rehine olarak Gazze’ye götürdü. İsrail buna Filistinli militan gruba savaş ilan ederek ve Gazze’yi neredeyse tamamen kuşatma altına alarak karşılık verdi. Üç hafta süren hava bombardımanının ardından İsrail kara kuvvetleri Ekim ayı sonunda bölgeye girdi ve Hamas ile çatışmaya devam etti.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın son rakamlarına göre İsrail operasyonu, yaklaşık üçte ikisi kadın ve çocuk olmak üzere 26.000’den fazla Filistinlinin ölümüne neden oldu. Bu ayın başlarında yayınlanan bir BM raporuna göre Gazze’nin altyapısının yaklaşık %60’ı tahrip edilmiş durumda ve nüfusun dörtte biri açlık çekiyor ve içme suyuna erişemiyor.