Memleket
Ağaçlar diziliydi yol kenarlarına ip çekilmiş gibi, bakınca görünmezdi bizim köy… Ne kadar da değişmiş buralar, yoksa çamurdan geçilmezdi bu yollar. Evler çoğalmış, hayvanlar gezinmiyor otlaklarda… Yok dere boylarında bent kurup yüzen eğlenen çocuklar.
Burası benim bıraktığım o beş altı hanelik köy değil. Biz yaya arşınlardık bu yolları, atı eşeği olanlara her şey lükstü. Şimdi kiminin kapısında taksi, kimininki de doç kamyon var.
Vah! Benim çocukluğum vah!
Birkaç eski ev kalmış ahşaptan yapılı, ekini fazla olan kıymış paraya, beton evleri yükseltmişler semaya… Hani nerede o odun sobasından çıkan duman kokusu, torba kömürler istiflenmiş saçak altlarına… Nefes alamayan şehirlere dönüşüm başlamış çoktan, ekmek kokusu bile yok.
Köy topraklarını arşınlayan, bahçelerini ekip biçen emmiler, teyzeler yatağa mahkûm… Ekinler boy vermez olmuş Avrupa gübresinden… Herkesin ahırında üç beş öküz, inek, koyun, keçi, birkaç tavuk olurdu. Yaylıma giderdi gençler çobanlık etmeye… Köpekler bile aslını yitirmiş, havlamaktan çok salya sümük hırlıyorlar.
Vah! Benim gençliğim vah!
Avlular ıssız kalmış, neşeler kimsesiz
İnsanlar kibirle hüküm giymiş
El öpmek yok, selam sabah unutulmuş
Bilmezmiş gibi dünyanın aldatıcı olduğunu…
Vah! Memleket vah!
Saygım ile…
Kalemine yüreğine sağlık kardeşim ..
teşekkür ederim.
Aw, this was a very god post. Spending solme time andd actual effort to generate a realkly good article… buut whazt can I say… I procrastinatte a whole
lott aand nevdr manage to geet anyuthing done.
twt…. Bu yazının tanrısal bir yanı olmadığı gibi tamamıyla gerçek yaşanmışlık barındırmaktadır. Gerçek yaşanmışlıkları yazmak sizin dediğiniz gibi zaman ve çaba gerektirmez, tam tersine doğal haliyle kaleme alınırlar. Çünkü onların içerisinde zaman ve çaba her daim vardır.
Do you understand…
Yes… Yes…
Bende öyle düşünmüştüm.
Good post! We will be linking to this particularly great post on our site. Keep up the great writing