Motokurye Atılım Üniversitesi!
Ülkede oto sanayi sitesine gidin yetişen çırak, kalfa yok. Bozulan parçayı tamir edecek genç nesil kayıp. Sadece yeni parçayı al yerine monte et işlem tamam diyen işin kolaycılığına artık kendini alıştırmış eski ustalar! Onlarda tarihe karışmak üzere.
Ülkede Yüz bin lira maaşa hayvanları otaracak çoban yok! Fabrikalar gençlerin artık işte çalışmadığından dertli. Fabrika sahipleri ile konuştuğumda Sosyal Medya bağımlılığının genç işçilerin çalışmak istememesinden büyük etken olduğunu söylüyorlar. Fabrika girişinde alınan cep telefonları akşamüstü verildiğinden gençler gün boyu Akıllı telefonlardan uzak kalmak istemiyorlar. Gençler, Verilen asgari ücret yetersiz bulduğundan yorulacağıma gidip evde yatarım kafasında. Günlük 1500 TL’ye fındık, çay toplayacak insan yok!
Gençler arasında, kolay para kazanma hırsı ile borsa, Sanal kumar hastalığı had safhada. Herkesin elinde sanal mecrayı sarmış sanal kumar siteleri. Ar damarı yırtılanlar Tik Tok’ta, İnstegramda saçma sapan hareketler ile para kazanma derdine düşmüş.
Herkes beyaz yakalı olup, masa başı işin peşinde. Kuş uçmaz kervan geçmez Köylerde, İlçelerde Meslek Yüksek Okulları, Üniversite kampüsleri, Büyükşehirlerde Merdiven Altı Vakıf üniversiteleri. Üniversite imtihanında ilk On bini alan Tıp Fakülteleri paralı üniversiteler sayesinde ilk Yüz elli bin sıralamasına girenleri Doktor yapma peşinde! Hastalara yazık.
İşin açıkçası gençleri hayata hazırlama projemiz tam bir keşmekeş. Boş vaatler ile atanamayan binlerce öğretmen, mühendis olmasına rağmen her yıl üzerine bir on bin kişi daha mezun eden Üniversite Fabrikalarına artık bir dur denilmesi lazım.
Ülkede neye ihtiyaç var! Kim hangi işi yapabilir. Aklı ve beyni neye yetebilir bunlar sorgulanmadan Gaz vererek diploma sahibi yapılan yığınlar gerçek hayata katılmak dahi istemiyorlar. Birçok ailenin başı “ Yok Yüksek Lisans yapacağı, Doktoram devam edeceğim, Bu olmadı İkinci Üniversite okuyacağım Diyen” çocukları ile belada. Gençler O üniversitenin rahat ve sorumluluk olmayan bölümünü uzatarak gerçek hayattan kaçmak istiyorlar. Anne babalar ise şaşkın ne yapacağını bilemez haldeler!
Bu hengâmeden kurtulanları ise en kolay çözüm: Motokurye ya da BİM, A101 kasiyerlik Kariyeri bekliyor! Şehirler hayattan intikam alırcasına trafikte bir anda önünüze kıran Motokurye ordusu tarafından adeta istila edilmiş halde.
Mademki ortada bir realite var; gençleri gerçek hayata hazırlayacak en güzel fikir Motokurye ve Kasiyerlik Meslek Yüksekokulu açılmasıdır. Trafikte hızla sağdan soldan tarik kurallarını hiçe sayarak önünüzde bir Motokurye çıkarsa onlara kızmayın. Birçoğu yaşadığı psikolojik travmanın intikamını motorun gaz pedalından alma eğiliminde.
Dört yıl boyunca pohpohlanan gelecek kariyer planlamasının, iki tekerlek ve kask ile son bulması gençleri derinden etkilemesi kaçınılmaz. Yine de hayata tutunmak açısından evde yatıp para babası yiyen yaşıtlarının aksine yaşama tutunmaya çalıştıklarından dolayı onları alınlarından öpmek gerekir.
Yine mahalle bakkallarının yerini alan marketlerdeki kasiyerlerin yüzündeki o yılgınlık ve donukluğu gördükçe onlara bir “Teşekkürler!” demek hepimizin vazifesi.
Madem öyle; Üniversitelerde saçma sapan bölümler açılacağına umutları, paraları yıllarca sömürülmüş bu gençleri motive edecek en azından yaptıkları işe hazırlayacak Motokurye üniversitesi açılsın. Dersleri ise Trafikte çıldırmamak, Müşteri iletişim sanatı, Motor acil bakımı gibi konular olabilir. En azından yaptığı işin eğitimini almak kadar keyifli bir şey yok.
Belki böylece hayattan intikam alırcasına kırmızı ışıkta tampona yapışmış halde bekleyen Motokurye kardeşlerimiz ile toplum daha sağlıklı ilişkiler kurabiliriz.
İşin gerçeğinde ise acilen Türk gençlerini kabiliyetlerine göre gerçek hayata hazırlayacak eğitim şeklinin ülkede oluşturulmasıdır. Yoksa geleceğimiz mutsuz gençlerin elinde çokta umut dolu bir yaşama everilmeyecektir.