Dolar 32,3909
Euro 34,6837
Altın 2.421,69
BİST 10.082,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun 18°C
Az Bulutlu
Samsun
18°C
Az Bulutlu
Çar 16°C
Per 17°C
Cum 18°C
Cts 18°C

Türkiye’nin Hidrojen Yol Haritası

Türkiye’nin Hidrojen Yol Haritası
30 Ocak 2023 21:29
211

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’nin elektrik kurulu gücünü 2035’te 189 bin 700 MW’a yükselteceklerini belirterek, “Elektrolizör kurulu gücümüzü 2030’da 2, 2035’te 5 ve 2053 yılında 70 GW’a çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

Dönmez, “Türkiye’nin Ulusal Enerji Planı” ve “Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası” tanıtım konferansında, Türkiye Ulusal Enerji Planı ile sürdürülebilirlik kapsamında temiz enerji ve enerji verimliliğinin artırılmasını amaçladıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:

“2020 yılında birincil enerji tüketimimiz içerisinde yüzde 16,7’lik paya sahip olan yenilenebilir enerji kaynakları 2035 yılında yüzde 23,7 bandına yükselecek. 2020 yılında 95 bin 900 MW olan elektrik kurulu gücümüzü de 189 bin 700 MW’a yükselteceğiz. Bu artışta en yüksek pay elbette ki yenilenebilir enerji kaynaklarının olacak. Başta güneş ve rüzgâr olmak üzere, söz konusu dönemdeki kapasite artışımızın yüzde 74,3’ü yenilenebilir kaynaklardan gelecek.”

Güneşte kurulu gücün 2035’te 52 bin 900, rüzgârda 29 bin 600, hidroelektrikte 35 bin 100, jeotermal ve biyokütlede 5 bin 100 MW’a çıkaracaklarını bildiren Dönmez, “2 saatlik dolum süresini dikkate aldığımızda 7,5 GW’lık batarya depolama kapasitesine ulaşmayı hedefliyoruz.” dedi.

Dönmez, son yıllarda dünyada yeşil hidrojen üzerine çalışmaların yoğunlaştığına dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Suyun elektrolizi yöntemiyle yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak elde ettiğimiz yeşil hidrojen net sıfır emisyon hedefimiz için önemli bir argüman olacak. Özellikle petro-kimya, demir çelik, çimento, cam ve seramik gibi enerji yoğun sektörlerin karbondan arındırılmasına yardımcı olacak. Hidrojenin enerji yoğun sektörlerde öncelikli olarak tüketildiği yerde üretilmesi, taşıma ve depolama maliyetlerini azaltacağı için daha ekonomik ve daha kolay olacak.”

“Hidrojene ‘geleceğin enerji taşıyıcısı’ gözüyle bakıyoruz”

Bakan Dönmez, hidrojenle ilgili yerli ve yabancı firmalarla bu alanda görüşmeler yaptıklarını belirterek, “Hidrojene ‘geleceğin enerji taşıyıcısı’ gözüyle bakıyoruz. 2053 net sıfır hedefimize ulaşmak için nihai sektörlerde kullanılan doğal gazın hidrojen ve sentetik metan gibi temiz yakıtlarla karıştırılması için çalışmalar devam ediyor. 2030 yılından başlayarak 2053 sonuna kadar hidrojenin doğal gaza karışım oranını yüzde 12’ye, sentetik metanın karışım oranını yüzde 30’a çıkaracağız. ” diye konuştu.

Gazbir-Gazmer’e 2020’de doğal gaz şebekesine belirli oranlarda hidrojen katılmasına ilişkin bir Ar-Ge görevi verdiklerini bildiren Dönmez, “Türkiye’de ilk defa doğal gaz ile yenilenebilir kaynaklardan elde edilen hidrojenin yüzde 20’ye kadar karıştırılarak şebeke ve iç tesisatlarda kullanılmasının testleri yapıldı ve başarıyla sonuçlandı. Bu çalışmalar sadece evsel kullanımla sınırlı kalmayacak. Aynı mühendislik ekibi hidrojenin sanayide kullanımına yönelik Ar-Ge çalışmalarına da devam ediyor. İnşallah oradan da güzel neticeler alacağız.” değerlendirmesinde bulundu.

“Hedefimiz 2053 net sıfır emisyon”

Dönmez, hidrojenin depolanabilir olması dolayısıyla sadece üretimde değil depolama teknolojilerinin gelişmesinde de önemli rol oynayacağına işaret ederek, “Türkiye yeşil hidrojen üretimi açısından büyük bir potansiyele sahip. Jeopolitik konumumuzu da göz önüne alırsak küresel hidrojen pazarında bizi güçlü bir oyuncu yapacak bütün enstrümanlara sahibiz. Hedefimiz 2053 net sıfır emisyon. Kilogram başına hidrojen üretim maliyetini 2035 yılında 2,4 dolar, 2050’li yıllara kadar bu rakamı yarıya düşürmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Dönmez, hidrojen üretiminin depolanmasında yerli aksamın kullanılmasına yönelik teşvik mekanizması oluşturacaklarını aktardı.

Yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesi için araştırma, geliştirme ve üretim çalışmalarını destekleyeceklerini de belirten Dönmez, “Hidrojen Ar-Ge ve üretimi için uygulanacak teşvik ve desteklere ilişkin ilgili bakanlıklarımızla birlikte çalışıyoruz. Elektrolizör kurulu gücümüzü 2030’da 2, 2035’te 5 ve 2053 yılında 70 GW’a çıkarmayı hedefliyoruz.” dedi.

Dönmez, Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumunun (TENMAK) sorumluluğunda hidrojen üretimi, depolaması ve dağıtımından oluşacak bir hidrojen değer zinciri oluşturacaklarını bildirdi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.