Dolar 34,4872
Euro 36,4992
Altın 2.946,36
BİST 9.031,82
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun 17°C
Az Bulutlu
Samsun
17°C
Az Bulutlu
Cum 26°C
Cts 8°C
Paz 7°C
Pts 8°C

Allah’ı ve Ahkâmını Unutmak

22 Şubat 2023 11:25

Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Allah’ın ilahlığını, gönderdiği hayat kitabı Kur’an’ı, o kitabı bize tebliğ eden, öğreten Peygamberin sünnetini, tek hak din İslam’ı unutmak, kazanmak değil, kaybetmektir. Bu unutma, fert ve toplumların başına büyük bela ve musibetlerin gelmesine sebeptir. Bu bela ve musibetler gelmeden önce yaşanılan rahatlık, zevk ve sefa kıyamet öncesi sessizliktir. Enam 44: “Kendilerine tebliğ edilenleri, uyarıları unuttuklarında, başlarındaki belâları ve sıkıntıları kaldırıp, onlara her şeyin kapısını açtık. Nihayet, kendilerine verilen nimetlerle sevinip zevke dalınca da, azabımızla ansızın onları yakalayıverdik. Onlar şaşkına dönüp, birdenbire bütün ümitlerini yitirdiler.” Allah, mühlet verir ama hiçbir günahı, zulüm ve isyanı cezasız bırakmaz. Allah; “Yeryüzünde kibirle, haddi aşarak, ilah tanımaz bir şekilde yürümeyiniz” buyuruyor. “Faiz yiyenler yatağından şeytan çarpmış adamın kalktığı gibi kalkar, faiz, Allah ve Resulüne karşı açılmış bir savaştır” buyuruyor. Allah zulmü haram kılmıştır ve zalimleri sevmez. Allah; “Ey iman edenler; içki, kumar, dikili taşlardan putlar ve fal okları şeytanın işinden olan pisliklerdir. Bunlardan sakının; umulur ki kurtuluşa erersiniz. Muhakkak ki şeytan içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi?” buyuruyor. Allah; “Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, açık bir kötülüktür. Yol olarak da çok kötüdür” buyuruyor. Allah; “Leş, kan, domuz eti, Allah’tan başkasının adına boğazlanan, daha ölmeden yetişip kestikleriniz müstesna olmak üzere boğularak, üzerine bir şey vurularak, yukarıdan düşerek veya boynuzlanarak ölen, canavarın parçaladığı, dikili taşların üzerine kesilen hayvanlar ve fal okları ile kısmet aramanız size haram kılındı” buyuruyor. Bu ve benzeri Allah’ın hükümlerini unutmak, bunları hayatın gerçeği saymak, Allah ve Resulüne açılmış bir savaştır ki, bu savaşı bu güne kadar hiçbir zalim ve inkârcı, müşrik ve münafık kazanamadı, kazanması da imkânsızdır. Yaşadığımız deprem musibeti üzerinde konuşan uzmanlar, bu olayın manevi sebeplerini görmezlikten geliyorlar. Bir de ileri geri konuşarak Allah’ın takdirine dil uzatıyorlar. Bu ve benzeri yorumlar, belanın daha da büyümesine sebep oluyor. Tedbir adına konuşulan şeyler ise, bağlamından saptırılarak ele alınıyor, gerçek tedbirden hiç mi hiç söz edilmiyor. Gerçek tedbirin; İslam’ı yaşamak olduğunu söyleyecek adam gibi adam çıkmıyor. Bu kafayla biz, daha çok ilahi tokat yeriz.

KÖTÜLÜK

Kötülük, insanın zararına olan şeylerdir. Allah’ın kötülük olarak tanımladığı hiçbir şeyin insana faydası dokunmaz. Düzenini kötülükler üzerine kuranların istikbali olmaz. Nahl 45-47: “Kötülük düzenleri kuranlar, Allah’ın onları yere batırmayacağından yahut hiç anlamadıkları bir yerden başlarına bir azap gelmeyeceğinden emin mi oldular? Veya onlar dönüp dolaşırlarken Allah’ın kendilerini yakalamayacağından emin midirler? Onlar Allah’ı aciz bırakacak değillerdir. Yahut da yavaş yavaş azaltarak azaba uğratarak onları yakalayıvermesinden de emin midirler? Ama bilin ki, Rabbiniz çok merhametli ve şefkatlidir.”

Kötülük düzenini yürütenler; ayaklarının altından, yeryüzünün Allah tarafından alınacağından, evlerinin yerle bir oluvermesinden, bilmedikleri yerden bir azabın gel­mesinden emin olduklarını sanırlar. Yaptıkları sağlam binaların kendilerini Allah’ın gazabından koruyacağına inanırlar. Bu adamlar, emniyet içerisinde olduklarını düşünüyorlar. Çünkü Allah’ın azabının engellenemeyeceğini bu adamlar anlamak istemiyorlar. Bu inkârcılık, şirk ve münafıklık, hakkı batıla karıştırmak, batıla rıza göstermek, insanları İslam’a çağırmak, iyiliği emretmek, kötülükleri engellemek görevini terk etmek yaygınlaşırsa, Allah’ın azabı ansızın geliverir. Bir toplum; tövbe edip Allah’ın rızası İslam’a din ve düzen olarak döneceğine, bir ihtar olarak başına gelen bela ve musibetleri, faiz, haksız kazanç ve kumar gibi yollarla elde edilen kaynakları kullanarak tamir etmeye kalkışması, bela ve musibetin şiddetini artırmaktan başka bir sonuç doğurmaz. Allah’ın takdirini, hükmünü, emir ve yasaklarını ciddiye almayan toplumlar, bunun bedelini çok ağır ödüyorlar.

MİKAİL

Meleklere iman, fert ve toplum için önemli bir meseledir. Bakara 98: “Allah’a, meleklerine, Resullerine, Cebrail’e ve Mikail’e düşman olanlar bilsinler ki, Allah, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerin, kâfirlerin düşmanıdır.” Mikail; dört büyük meleklerden birisidir. Mikail; doğa olaylarının düzenlemesinde görev alan meleklerin başıdır. Melekler kâinattaki manevi ve maddi her işte görevlidirler. Mikail; doğada meydana gelen, yağışlar, mevsimler, güneşin doğuşu ve batışı gibi olayları yürütmekten sorumludur. İnsanların rızıklarının dağıtılmasında ve yetiştirilmesinde görevlidir. Bitkilere, insanlara ve hayvanlara eşlik eder. Allah’ın vermiş olduğu ilahi emirleri yerine getirir. Hem bolluk hem de kıtlık olaylarını düzene koyar. Her türlü maddeyi hareket ettirme özelliğinin bulunduğu kaynaklarda yer almaktadır. Mikail ve diğer melekler insanları koruyucu olarak hizmet verirler. Meleklere iman etmeden kâinatta meydana gelen deprem ve benzeri olayları doğru okumak mümkün olmaz.

KUL OLMANIN BEDELİ

Allah insanları, kendisine kullukta bulunsunlar diye yaratmıştır. Buradaki kulluk, bir esaret değil, hürriyettir. Eşref-i mahlûkat olarak yaratılmış olan insanın önünde, “Allah’a ve Resulüne itaat ve verilen nimetlere şükürden başka geniş kapsamlı bir hürriyet alanı yoktur. Bunun zıddı isyan ve nankörlüktür. İsyan ve nankörlüğün cezası ise çok ağırdır. Allah; nankörlerden başkasını cezalandırmaz. İtaat; kulun yaratıcı karşısında olması gereken durumunu açıklayan önemli bir kavramdır. İtaat; Allah ve Resulünün emir ve yasakları karşısında boyun eğmektir. Hayat iman ve cihattır. Başka bir saadet yolu yoktur.” Selam hidayete tabi olanlara…

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
27 Mart 2024 06:14
25 Ekim 2023 10:01
2 Ağustos 2023 09:09
29 Temmuz 2023 15:10
22 Temmuz 2023 12:40
19 Temmuz 2023 08:12
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.