Değişime Hayır Seçimi
Bismillahirrahmanirrahim
Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.
2023 seçimleri tamamlandı ve Sayın Erdoğan yeniden cumhurbaşkanı seçildi. Sayın Erdoğan “ben Müslümanım” diyen vatan evladıdır. Milletimiz de ülke yaban ellere gitmesin, ezan susmasın, bayrak inmesin, vatan bölünmesin diye ona oy verdi. Millet; Sayın Erdoğan’a ümmetin lideri saydığı, güzel Kur’an okuduğu, cuma namazı kıldığı, Ayasofya’yı açtığı için de oy verdi. Allah bu seçim sonuçlarını, adalet için, önce ahlak ve maneviyat için yol yürüyenler ve mazlum milletimiz için hayırlara tebdil etsin, yalanın ve yalancının, iftiranın ve iftiracının, her türlü şerrin belasından muhafaza buyursun. “Ben Müslüman’ım” diyen bir kimse ne demiş oluyor? Ben Müslüman’ım diyen kimse; İslam’ın hem şekline hem de ruhuna teslim oldum demiş oluyor, Allah ve Resulü’nün, bütün emir ve yasaklarına uyacağım diyor. Allah ve Resulü’nün emir ve yasaklarına uymayan, Müslüman’ım diyen bir kimsenin, İslam’a bağlılık iddiası anlamsız ve boş bir kuruntudur. Allah, kulundan samimiyet ister. Müslüman; İslam’ca düşünen ve yaşayan kimsedir. Buna göre dünya hayatı, her insan için bir imtihandır. Fert ve toplumun hayatında, bu imtihanın dışında kalan, “o da başka” diyebileceği hiçbir mesele yoktur. Her seçim olduğu gibi, bu son seçim de bir imtihandır. Kimin verdiği oy, adalet veya zulmün yürümesi içinse, bunun mükâfat ve cezasını mutlaka görür. Sayın Erdoğan’ın, yirmi yıllık iktidarında ülkeyi, İslam’ın temel hak ve adalet ölçülerine ve maruf ve münker düzeni esaslarına göre yönetmediği aşikârdır. Sayın Erdoğan’ın, yirmi yıllık iktidarında ülkeyi, Avrupa Birliği’nin benimsediği hak ve adalet ölçülerine ve Protestanlık mezhebinin dini düzeni faizci kapitalizmin kurallarına göre yönettiği de aşikârdır. Sayın Erdoğan’ın yirmi yıllık iktidarında tercih ettiği eğitim zihniyeti ise Batıcılıktır. Bunun için bu yirmi yılda yetişen nesil, İslam’dan ve manevi değerlerden habersiz ve uzak olarak yetiştirilmiştir. Tarihe not düşmek için yeniden ifade ediyorum ki Sayın Erdoğan, bu yirmi yıllık iktidarında, tercih ettiği politikalarla bilerek ve isteyerek büyük bir ahlaki ve manevi tahribata, ekonomik yıkım ve fesada sebep olmuştur. ABD ve İsrail stratejik ortaklığına dayanan dış politika tercihi sebebiyle yeni adil bir dünyanın kurulmasına değil, üstlendiği BOP eş başkanlığı ile Büyük İsrail davasına hizmet etmiştir. Bu gerçekleri bir gün elbette tarih yazacaktır. Yine ifade edelim ki biz Millî Görüşçüler ve Saadet Partililer olarak Sayın Erdoğan’ın ve AK Partililerin düşmanı değil, onlara sevgi, şefkat ve merhametle yaklaşan samimi Müslümanlarız. Biz, bir kimsenin kendisini cehenneme taşıyacak işler yapmasına rıza gösterip sevinemeyiz. Bu, inancımızı temel esaslarına uygun düşmez.
NE OLACAK?
Sayın Erdoğan, bir beş yıl daha bu ülkeyi yönetecek. Sayın Erdoğan, yirmi yıllık iktidarının muhasebesini düzgün yapar, Saadet Partisi’nin kendisine yönelik dostane ikazlarına kulak verirse önce işe zihniyetini değiştirerek başlar. Batı zihniyetinden Millî Görüş zihniyetine döner ve ülkeyi adaletle yönetmeye yönelir. Önce ahlak ve maneviyat esasını benimsemiş olacağından yaşanan ahlaki ve manevi tahribatı tamir edecek adımlar atar. Çıkarılan yasalarla yıkılan aile kurumunu, zinayı ve sapık eğilimleri suç sayacak yeni düzenlemeler ile yeniden ihya eder. Devletin işlettiği Milli Piyango, Spor Toto Teşkilatı gibi kumar oynatan kurumları kapatarak millete hayal satarak para kazanma yolundan döner. Domuzu kasaplık hayvan sınıfından çıkararak, yeniden gıda güvenliğini teminat altına alır. Materyalist eğitimden, yerli ve milli, ilim ve hikmeti esas alan bir eğitime dönerek inançlı ve kaliteli nesiller yetiştirir. Eğitimi, AB tekelinden kurtarır. Faizci kapitalizm yerine Adil Düzen’i esas alır. Ekonomiyi onarır. Yerli üretimi teşvik eder, tarım ve hayvancılığı geliştirir. Desteği, araziye değil üretime yapar. Milleti bankalara soydurmaktan vazgeçip, faiz ve ürünlerini tıpkı Peygamberimiz gibi ayaklarının altına alarak milletimize rahat bir nefes aldırır. Zulüm vergilerini yürürlükten kaldırarak, adil bir vergi düzeni inşa ederek, devleti daha sağlam kaynaklara kavuşturur. Sayın Erdoğan, rahmetli Sedat Çelikdoğan’ı iyi tanır. Yerli sanayiye önem vermediği için kendisine dargın gitti. Sayın Erdoğan’ın, bu ve benzeri kahramanlarla helalleşmesi için kapatılan bütün fabrikaları yeniden ihya etmesi gerekir. Dış politikada ise D-8 ile başlatılan şahsiyetli dış politika ile Türkiye’yi, yeni bir saadet dünyası kurma çalışmalarının lideri yapar. Bunları bundan sonra daha kolay yapar, çünkü yanında Erbakan Hocamızın oğlu Fatih ve Hüda Par var! Bekleyip göreceğiz.
MİLLET İTTİFAKI
2023 seçimlerinin en başarılı organizasyonu Millet İttifakı olmuştur. Bu ittifakın bütün liderleri, çarenin var olduğunu, ümitsizliğe kapılmanın yersiz olduğunu milletimize göstermiş ve umut olmuşlardır. Parlamento’da çoğunluğu sağlayamamışlar, cumhurbaşkanlığı seçimini zahiren kazanamamışlar ama gerçekte bu seçimi kazanan Millet İttifakı olmuştur. Bunun için Millet İttifakı’nın varlığını daha canlı ve dinamik olarak sürdürmesi, hayra motor, şerre fren olması gerekir. Millet İttifakı mensupları; İslamsız saadet olmaz gerçeğine sarılarak, yeni bir iç muhasebe yapmaları ve görülen aksaklıkları gidermeye yönelik adımlar atmalıdırlar. Zafer sadece dışa dönük çalışmalarla kazanılmıyor. İçe dönük çalışmalar ihmal edildiği, önemsiz sayıldığı zaman, elde edeceğiniz neticeyi koruyacak kadrodan mahrum kalınıyor. Erbakan Hocamızın Millî Görüşçülere tavsiye ettiği “Şuurlanma, çelikleşme ve üretim” hedefini gerçekleştirmek, elde edilecek zaferin sigortasıdır. Mücerret olarak “Biz kardeşiz, yoldaşız” demenin hiçbir yararı olmuyor. Kardeşler ve yoldaşlar arasında da “adalet” esas alınmadıkça, içerdeki görevler ehline verilmedikçe çelikleşme olmuyor. Selam hidayete tabi olanlara…