Dolar 34,4872
Euro 36,4992
Altın 2.946,36
BİST 9.031,82
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun 17°C
Az Bulutlu
Samsun
17°C
Az Bulutlu
Cum 26°C
Cts 8°C
Paz 7°C
Pts 8°C

Denenmiş Yanlışı Yeniden Denemek

27 Mayıs 2023 07:59

Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Bir millet, işbirlikçi muhafazakâr demokrat AK Parti kadroları eliyle, ırkçı emperyalizmin düdüklü tenceresinde yirmi yıldır kaynatılarak buharlaştırılıyor. Fesada koşanlar, gece gündüz, bu düdüklü tencerenin ateşi sönmesin diye, ocağa odun taşıyorlar. Bu fesatçılar; fert ve toplumu, Allah’ın rızası İslam yolundan uzaklaştırmak için tuzaklar kurup, sahte gelecekler vadediyorlar. İnkârı hürriyet, münafıklığı meziyet, haramzade olmayı akıllılık, içkiyi, kumarı, zinayı rahatlık, faizi, haksız yere insanların malını yemeyi hak, sapık eğilimleri bir ihtiyaç olarak pazarlayan bu kadrolar, yönettikleri toplumu ateşe atıyorlar. Türkiye, belki de tarihin en büyük maddi ve manevi yıkımını yaşamaktadır. Kitle iletişim araçlarının büyük bir dikkatle gizlemeye çalıştıkları sosyal çöküş ve yozlaşma, bizi adım adım yok olmaya doğru götürmektedir. Aile kurumu çözülmüştür. Kadının anneliği, sosyalleşme adına, elinden alınmıştır. Saygın anne kadının yerini, her türlü kapıyı açan kadın almıştır. Bahane hazır, “bu çağda ayakta kalmak istiyorsan, dünyaya açılacaksan, salonlarda itibar göreceksen değişeceksin ve bunları yapmak zorundasın, yapmadan olmuyor” savunması sanki her şeyi meşru hale getiriyor. Aile kurumunu koruyamayan toplumların geleceği olmaz. Mala karşı işlenen suçlar da patlama yaşanıyor. Türkiye’de uyuşturucu kullanımı büyük bir hızla artmıştır. Fuhuş ve zina, AB’ye uyum sağlamak adına normalleştirilmiş, temel eğitim okullarına kadar indiği gazetelerde yer almaktadır. Domuz kasaplık hayvan kapsamına alındığından beri Türkiye, hatırı sayılır domuz eti tüketicisi haline getirilmiştir. Türkiye’de eğitim ifsat muhtevalıdır. Islah için değil, ifsat için eğitim yapılıyor. Allah’a şirk koşmak, haksız yere adam öldürmek, temiz bir kadına kötülük isnat etmek, zina yapmak, sihirbazlık yapmak, yetim malı yemek, Müslüman ana babaya asi olmak, iyiliği terk etmek ve kötülüklere yol vermek bu topluma zarar veriyor. Sayın Erdoğan iktidarı döneminde Türkiye, ileriye değil geriye, gerinin de gerisine gitmiştir. Bunun için bir değişime ihtiyaç vardır. 28 Mayıs’ta yapılacak oylama bu değişim için büyük bir fırsattır.

OLANLAR TESADÜF DEĞİLDİR
Türkiye’nin madden ve manen çöküyor olması kendi kendine olan bir şey değildir. Bu durum AK Parti ve Sayın Erdoğan iktidarının beceriksizliğinden ibaret bir gidişat da değildir. O halde nedir? Tamamen planlı ve programlı bir şekilde ırkçı emperyalizm tarafından üzerimizde uygulanan planlı bir oyundur. Gelinen bu durum, “Büyük İsrail’in” kurulması için; Türkiye’nin aç bırakılması, işsiz bırakılması, borca esir edilmesi, halkın İslam’dan uzaklaştırılması, ülkenin bölünmesi, yumuşak lokma yapılması ve Türkiye’nin İsrail’e vilayet yapılması çabasının bir sonucudur. Bunu ırkçı emperyalizm, yani Siyonizm Türkiye’yi işgal ederek yapmıyor. İşbirlikçi karolar eliyle bu yıkımı yapmaya çalışıyor. Geçmişte bu görevi solcu sosyal demokratlar, sağcı liberal demokratlar yapmışlardır. Bu gün ise bu görev, Milli Görüş gömleğini çıkarmış, muhafazakâr demokratlık gömleğini giymiş AK Parti kadroları ve Sayın Erdoğan eliyle yapılmaktadır. Yirmi yıllık AK Parti iktidarı döneminde, şuurlu bir şekilde, Türkiye’nin sanayileşmesi durdurulmuş ve alt yapısı tamamen çökertilmiştir. Tarım ve hayvancılık öldürülmüş, Türkiye her bakımdan dışa bağımlı hale getirilmiştir. Eğitim, bağlamından çıkarılmış, milli ve manevi değerlerden habersiz bir nesil yetiştirilmiştir. Bu milleti ayakta tutan ne kadar ahlakı ve manevi değer varsa, hepsi tahrip edilmiştir. Dış politikada ABD ve İsrail’in birlikte yürüttüğü, Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden BOP’a destek olunmuştur. D-8 rafa kaldırılmıştır. Bunları yapan bir AK Parti’yi ve Sayın Erdoğan’ı bir dönem daha iktidara taşımak, bu ülkeye ve Sayın Erdoğan’a yapılacak en büyük kötülüktür. Bizim bu ikazı yapmamız, Sayın Erdoğan’a karşı zannedilen düşmanlığımızdan değil, Allah için ona karşı duyduğumuz sevgi, şefkat ve merhametimizdir. Bu, bugün görülmeyecekse bile yarın mutlaka görülecektir ama iş işten geçmiş olacaktır. O zaman da duyulacak pişmanlığın hiçbir faydası olmayacaktır. 28 Mayıs günü sandığa gidip Millet İttifakı’nın adayı Sayın Kılıçdaroğlu’na oy verenler, sadece ülkenin selameti için değil, aynı zamanda Sayın Erdoğan’ın saadeti içinde oy kullanmış olacaklardır. Allah Sayın Erdoğan’ı; ona bir sefer daha şuursuzca oy verenlerin belasından kurtarsın. Duamız budur.

FELAKETLER
Batılı emperyalistler, bir ideolojik mücadele aracı olarak öncelikle inanç değerlerini yozlaştırmayı hedeflerler. Çünkü onlar, insanların inançlarını bulandırarak toplumsal yapıyı bozmayı, direnme güçlerini kırmayı öncelikli hedef olarak benimserler. Irkçı Emperyalizmin Sayın Erdoğan eliyle bize dayattığı felaketler bilinmeden 28 Mayıs günü kullanılacak oyun kıymeti anlaşılamaz. Bu felaketler şunlardır 1. Euro İslam: Özellikle Avrupa’daki oryantalist geleneğin ve Amerika’daki güce dayalı toplum mühendisliğinin odaklandığı ortak nokta, Müslümanların inançlarının, küresel gücün istediği şekilde ve çıkarlarına hizmet edecek biçimde yeniden anlamlandırılması ve şekillendirilmesidir. Euro-İslam projesinin amacı, Müslümanları İslami değerlerden soyutlayıp Batılı yaşam tarzına ve değerlerine uyumlu hale getirip asimile etmektir. 2. Ilımlı İslam: İçinde cihat olmayan, hak ile batılı sentezleyen bir İslam anlayışıdır. Bu İslam’ın, gerçek İslam’la hiçbir alakası yoktur. 3. Dinler Arası Diyalog Ve Tolerans: Bazı çevrelerin özenle gündemde tutmaya çalıştıkları bir başka proje ise, diyalog adı altında, aslında tamamen siyasi maksatlı ve inancın temel değerlerini tahrife yönelik çabalardır. Bu çabalar, İslam’ın Allah katında tek hak ve geçerli din ve düzen olduğu inancını yontmaya, törpülemeye, İslam’ın tek hak din oluşunu gizlemeye yöneliktir. Saadet Partisi’nin yapmaya çalıştığı önemli görevlerden birisi de Türkiye’yi bu felaketlerden kurtarmaktır. Bunun için Millet İttifakın kurulmasına önemli katkılarda bulunmuştur. Denenmiş olan yanlış, yeniden denenmez. Selam hidayete tabi olanlara…

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
27 Mart 2024 06:14
25 Ekim 2023 10:01
2 Ağustos 2023 09:09
29 Temmuz 2023 15:10
22 Temmuz 2023 12:40
19 Temmuz 2023 08:12
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.