Dolar 34,4872
Euro 36,4992
Altın 2.946,36
BİST 9.031,82
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun 17°C
Az Bulutlu
Samsun
17°C
Az Bulutlu
Cum 26°C
Cts 8°C
Paz 7°C
Pts 8°C

Erbakan Yaşasaydı…

27 Mart 2024 06:14

Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Her seçimden önce ABD ve İsrail’i stratejik müttefik edinen işbirlikçi muhafazakâr demokrat olduğunu söyleyen ve adı İslamcıya çıkmış kimi zatlar; “Erbakan yaşasaydı…” giriş ifadesiyle birtakım cümleler kuruyorlar. Bununla, akılları sıra Ak Parti ve benzerlerinin kaybolmaya yüz tutan itibarlarını kurtarmaya çalışıyorlar. Erbakan Hocamız hayattayken onu yalnız bırakanlar, verdiği görevleri çıkarları için kullanıp, emaneti zayi edenler, ahitlerini bozanlar, yaşarken onu suçlayanlar, öldükten sonra Erbakan Hocamızı, batıl gayeleri için istismar etmekte birbirleriyle yarıştıklarını görmek, onlar adına üzüldüğümüz bir acizliktir. Bütün milletimiz bilsin ki, Erbakan Hocamız hayattayken ne yaptıysa, şayet bugün yaşasaydı, yaşarken yaptığından başka bir şey yapmazdı. Ülkeyi işbirlikçi Ak Parti iktidarından kurtarmak için canla başla çalışırdı.

YAŞARKEN

Erbakan Hocamız yaşarken Ak Parti ve diğerleri ile ilgili söylediği şu söz, önemli bir karinedir: “Şimdi birtakım namazında niyazında insanlar; “Hocam, siz… Bu AKP’nin aleyhinde bulunuyorsunuz, CHP mi gelsin?” hadi oradan! Ne CHP’si? Bunların arasında ne fark var? AKP’yle CHP’nin ne farkı var yahu! Bak ben sana işbirlikçiler diyorum, işbirlikçiler! Sen hâlâ bu Türkiye’de 2 parti olduğunu öğrenememişsin. Hiçbir şeyden haberin yok! Öyle 60 tane parti, 16 tane seçime giren parti yok! 2 tane parti var! Bir Saadet Partisi-Millî Görüş, bir de diğerleri, diğerleri… Sen hâlâ AKP’yle CHP’nin aynı parti olduğunu öğrenemedin yav! Bunların ikisi de işbirlikçi, ikisi de IMF’ci, ikisi de Amerikancı, ikisi de İsrailci, ikisi de AB’ci! Ne farkları var bunların yahu! Çünkü AKP, Millî Görüş gömleğini çıkarttı, işbirlikçi gömleğini giydi. Halk partisinden daha çok işbirlikçi oldu. Bunların arasında bir fark yok! Sen hâlâ çocuk gibi, “o gelmesin, bu gelsin.” kaçıncı asırda yaşıyorsun, o senin dediğin Sovyetler çökmeden önceydi! Bir sağcı vardı, bir solcu vardı ama 1990’da dünya değişti. Haberin yok mu?

Şimdi ya ırkçı emperyalizmden (Siyonizm) yanasın, ya Millî Görüş’ten yanasın.

Ve sen AKP’ye hizmet ediyorsun, AKP de dünya Siyonizm’ine hizmet ediyor. Dünya Siyonizm’inin bütün insanlığa yapmış olduğu zararlardan, zulümlerden bir misli de senin defterine yazılıyor. Bu zararın altından kalkamazsın, kendine gel arkadaş! Yarın mizan var. Efendim, bunların hanımı kapalı, namaz kılıyorlar; iyi ne güzel koy hasenat tarafına. Öbür tarafa 50 milyon çocuk, bunlar yüzünden ölüyor dediğin zaman bunları bu hasenatla karşılayamazsın. Saadet Partili olacaksın, başka çaresi yok! “Ben de AKP’de hakka hizmet ediyorum” diye kendini aldatırsın. Sen orada ancak şerre hizmet edersin, niye, hakkın yolu tektir, ona da ancak Saadet’le hizmet edilir de onun için!” Erbakan Hocamız yaşasaydı, yine bu sözleri söylerdi. Erbakan Hocamız; “beni Ak Parti’nin günahlarına ortak etmeyin” diye kaç sefer beyanda bulunduğunu bilmeyen var mı?

EYÜPSULTAN MEYDANI

Hocamız 27.11.2010 tarihinde Eyüpsultan Meydanı’nda yaptığı konuşmada şu beyanda bulunmuştur: “Kendisini AKP’ye kaptıran kardeşlerimiz geliyor bize, ‘Yahu hocam sizin zorunuz nedir? Bunlar sizin talebeleriniz, bunları siz yetiştirdiniz. Şimdi bunların hareketlerini tenkit ediyorsunuz. Sizin sözünüzü dinlemedikleri için mi? Bunlar bakan, başbakan olduğu için mi bunları yapıyorsunuz, yoksa ortada bir gerçek var mı? İyi kötü idare ediyorlar, bütün dünya bunlara selam duruyor. Zorunuz nedir diyorlar?’ …Bizim zorumuz, biz tarihin en şerefli milletiyiz. Yeniden tarihteki şerefli yerimizi alacağız. Adil düzen kuracağız. Çünkü biz Müslümanız iyilik isteriz, herkesin saadetini isteriz. Afrika’daki bir insanın bile aç kalmasına gönlümüz razı olmaz. Bu vazifeyi tarihimiz boyunca yaptığımız gibi onun torunu olarak bugün de bu vazifeyi yapmak bize düşüyor. Nedir sizin telaşınız dedikleri zaman bak cevabımız şudur… Efendim zorunuz ne iyi kötü idare ediyorlar. Nasıl idare bu yav. Toprak kayıyor toprak, toprak toprak… Biz tarihin en şerefli milleti olmamız lazım gelirken, neden gidip de onlar emretti diye kalkan anlaşmasını imzalıyoruz? Neden onlara uşak oluyoruz. Hayır, hayır, hayır demek zorundayız. İşte milletimiz bunu söylüyor. Gözümüzün önünde Türkiye yok olurken, bunu seyredemeyiz. Mutlaka bunu düzelteceğiz. Şefkatle, okşayarak kardeşlikle düzelteceğiz. Anlatarak, ellerinden idare yetkisini alacağız, çünkü bu idarenin istediği şartlar onlarda yok. Onlar bunun farkında değil. Bende bunun fazlası var zanneder. Şu sözümü unutmayın. ‘Bilmemek, bilmemek değildir. Bilmediğini bilmemektir.’ Bir daha söylüyorum. Bilmemek, bilmemek değildir. Bilmediğini bilmemektir. O sebepten dolayı ben bu işi çok iyi yapıyorum zannedersin, hâlbuki sen bilmediğin için öyle zannediyorsun. O iş öyle yapılmaz. Tarihe bak, milletini tanı. Nasıl olması icap ettiğini dinle, öğren ve onu yapmaya çalış.”

KUBEYSİ’NİN NASİHATİ

Fazilet Partisi’nin bölünmesinin gündemde olduğu sıralarda Ümmül Kura’nın hocası yani Kâbe imamlarını yetiştiren imam Kubeysi, AKP’yi oluşturan beyin takımından Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’e geldi ve onları şöyle uyardı: “1. Nefsinizi ilah edindiniz. 2. Asıl birlik olma döneminde tefrika yapıyorsunuz. 3. İstişare şartını aştınız, itaatsizlik ediyorsunuz. 4. Buna fitne denir. Fitne çıkarmak kolaydır ama sonuçlarına katlanmak çok zordur. 5. Fitnenin kaçılmaz dört sonucu vardır. -Hidayetiniz kararır, -Hayırla şerri ayırt edemez olursunuz, -Hayra hizmet zannıyla şerre hizmet edersiniz -Son olarak da helak olursunuz.” Biz şimdi aradan geçen zaman içerisinde bu tespitlerin laboratuvar deneylerini görmekteyiz. Yahudi için çalışan ABD’nin stratejik ortağı olmak, batıla asker olmak demektir. Bunu olayı da bize Hocamız anlatmıştır. Selam hidayete tabi olanlara…

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
25 Ekim 2023 10:01
2 Ağustos 2023 09:09
29 Temmuz 2023 15:10
22 Temmuz 2023 12:40
19 Temmuz 2023 08:12
15 Temmuz 2023 09:47
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.