Dolar 32,4539
Euro 34,7509
Altın 2.423,87
BİST 10.082,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun 18°C
Az Bulutlu
Samsun
18°C
Az Bulutlu
Çar 16°C
Per 17°C
Cum 18°C
Cts 18°C

Zalim Olanlar

11 Haziran 2023 21:57
591

Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Zalim olanlar, Allah’a karşı da zulüm işlerler. Allah’a şirk koşanlar ve inkârcılar Allah’a zulmetmiş olurlar. Kur’an’ın birçok ayetinde zulüm, kâfirlerin bir özelliği olarak geçmektedir ve birçok yerde kâfirlere ve müşriklere zalim denmektedir. Enam 82: “İman edip de imanlarına zulüm karıştırmayanlar var ya, işte emniyet/güvenlik onlar içindir ve onlar hidayete ermişlerdir.” Bu ayet nazil olunca, imana zulüm karıştırma meselesi ashab-ı kiram efendilerimize ağır geldi. Peygamberimize dediler ki: “Kim imanına zulüm karıştırmayabilir?” Peygamberimiz şöyle buyurdu: “İş böyle değildir. Siz Hz. Lokman’ın oğluna, ‘Ey oğlum, Allah’a şirk koşma, şüphesiz şirk en büyük zulümdür’ sözünü işitmediniz mi?” Allah’ı inkâr ederek ilahlık davasına kalkışanların bu tavrı da bir zulümdür. Çünkü onlar, böylelikle Allah’ın ilahlık hakkına tecavüz etmektedirler. Peygamberleri dinlemeyen, onların getirdiği ayetleri yalan sayanların yürüttüğü faizci batıl düzenler de zulümdür. Kendi zanlarına uyup da Allah’ın ayetlerine itaat etmeyenler, zulüm içerisindedirler. Allah’ı bırakıp başka batıl ilâhlara ibadet edenler, Allah’a zulmetmiş olurlar. Allah’a iftira etmek, O’nun adına din ve düzen uydurmak, zulümdür. Zulüm; küfrün ve şirkin diğer adıdır. İnkârcıların ve müşriklerin yaptıkları yanlışlık; zulüm, kendileri de zalimdir. Onlar; fert ve toplumu karanlığa davet ederler. Bütün zulümlerin temelinde insanın, Allah ile olan ilişkisini yerli yerine oturtmaması vardır. Şirk ve küfür gibi zulümler içinde bulunan fert ve toplumların günahlarını Allah bağışlamayacaktır. Çünkü şirk ve küfür, büyük bir zulümdür. Millî Görüş’ün temel duruşlarından birisi de, zulüm ve zalime karşı olmaktır.

İNSANLARA KARŞI ZULÜM
İnsanların diğer insanlara, içinde yaşadıkları topluma ve tabiata, diğer canlılara karşı işledikleri suçlar, haksızlıklar ve tecavüzler zulümdür. Bu bir anlamda kişilik ve kamu haklarının ihlalidir. Bu ihlali ister kişi yapsın, ister bir topluluk isterse siyasi otoriteler veya bir hareketin lideri yapsın; hepsi zulümdür. Bütün diktatörler, bütün despot ve baskıcı rejimler zulme başvururlar, elleri altındaki insanların haklarını gasp ederler. Emaneti, ehliyet ve liyakat sahibine vermeyen emir sahipleri, ehliyet ve liyakat sahibi kimseye zulmetmiş olur. Allah, insanın cüzi iradesini eline vermiş, ona müdahale etmemiştir. Bunun anlamı; dileyen adil olur, dileyen zalim olur. Sonucuna katlanmak şartıyla dileyen haksızlık eder, kimi kul hakkına riayet ederken, dileyen etmez. Kişinin mahkemede, iş yerinde, ümmet içinde hakkını alamaması zulümdür. Başkalarının hakkına engel olmak, rüşvet, torpil veya benzeri yollarla başkalarına ait bir hakkı almak, görevi kötüye kullanmak, emanete ihanet etmek, zulümdür. İnsanlara, adil güzel bir hayatı İslam gösterdiği gibi, insanlar arasında adaleti de ancak İslam’ın getirdiği hak ve adalet ölçüleri sağlar. Allah’ın hükümleri, hayatı düzene koyan hükümlerdir. Bundan dolayı fert ve toplum, siyasal iktidar veya bir hareketin lideri olarak, Allah’ın bildirdiği hak ve adalet esaslarına göre yönetmemek, zalimlik olur. Buna sebep olanlar ise zalimdirler. Millî Görüş; tabi olduğu inancın temel esaslarına göre, Huzur, Barış ve Kardeşliğin, İnsan Hakları ve Hürriyetlerin, Adaletin, Refahın, İzzet, Şeref ve Onurun tek teminatıdır. Bu iddia ile değil, ispat ile olur. Dikkat etmek gerekir. Vicdanlı olmak, Millî Görüşçünün şiarıdır.

İNSANIN KENDİNE ZULMÜ
İnsanın kendi kendine zulmü, şirke, küfre veya nifaka bulaşarak olur. Ya da inandığı halde Allah’ın bildirdiği temel esaslara ve uygulama esaslarına uymayarak, isyan ederek, harama ve kötülüklere yönelerek olur. Nitekim Hz. Âdem ve eşi, cennetten, orada yaptıkları hata sebebiyle çıkınca, “Rabbimiz, biz nefislerimize zulmettik, eğer bizi bağışlamazsan ve rahmet etmezsen, gerçekten zarara uğrayanlardan oluruz” dediler. Müminler, nefislerine zulmettikleri veya bir çirkin iş işlediklerinde hemen Allah’ı hatırlayıp bağışlanma isterler. Buradaki nefse zulmetmek, günah işlemek, haktan ve hukuktan ayrılmak anlamındadır. Allah, insanlara hiçbir şeyle zulmetmez. Fakat onlar kendi nefislerine zulmederler. İlahi hüküm böyledir. Hz. Ali şöyle der: “Bir kimse birine zulmettiği veya bir kötülük yaptığı zaman, hakikatte kendisine zulmetmiş olur. Çünkü Cenab-ı Hak, Kur’an’da, “Kim iyilik yaparsa, kendisinin lehine; kim de kötülük yaparsa, kendisinin aleyhinedir” buyurmuştur. Ülkelerin, toplumların ve medeniyetlerin çöküş nedeni zulümdür. Toplum içerisinde servetiyle şımaranlar, ellerine iktidar gücünü geçirenler, adaletle iş görmezlerse zulme saparlar. Zalimler; kendi nefislerinin arzularına uyarlar. Onlar adalet ölçülerine uymazlar. Bulundukları konuma, sahip oldukları güce ve iktidara hak ederek gelmedikleri için, bunları korumak üzere devamlı zulme başvururlar.

ZULÜM MANTIĞI
Zulüm, yaratılış düzenindeki uyumu, imar ve ıslahı bozmaktır. Öyleyse bu anlamda en büyük zalim, kötü insandır. Yaratılış düzenini, tabiatı ve toplum bünyesindeki dengeyi, hep bu kötü insan tipi bozmaktadır. Kur’an ve bu kitabı bize tebliğ eden Peygamberimiz, bütün insanları Nur’a, yani aydınlığa, her şeyin en güzeline, doğrusuna, Hakka ve adâlete, karanlık gibi olmayan iyiliklere davet etmektedir. Allah böylece insanları, batılın karanlığından İslam’ın aydınlığına çıkarmak istemektedir. Bütün bunlara rağmen bu Nur’u görmek istemeyenler, bu Nur’un telkin ve teklif ettiği adil düzeni beğenmeyenler, iradelerini ve isteklerini İslam’a bağlamayanlar, kendi aşırı istek ve arzularına uyarak, kendileri karanlıkta kaldıkları gibi, çevrelerini de karartırlar. Haddi aşarlar, yoldan çıkarlar, ölçüsüz hareket ederler, bozgunculuk yaparlar ve olması gereken dengeyi bozar, krize, haksızlığa, zulme ve adaletsizliğe yol açarlar. İşte bu tür insanların yaptıkları zulüm; kendileri de zalimdir. Zulüm, İslam ile önlenir. Saadetin tuttuğu kapı, bu kapıdır. Selam hidayete tabi olanlara…

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
27 Mart 2024 06:14
25 Ekim 2023 10:01
2 Ağustos 2023 09:09
29 Temmuz 2023 15:10
22 Temmuz 2023 12:40
19 Temmuz 2023 08:12
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.