Erdemli Siyaset ve Akitlere Sadakat

Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Akitlere ve vaatlere bağlı kalmak erdemli bir siyasetçinin en önemli özelliklerindendir.

İslam, Müslümanlara vaatlerinde durmayı emreder. Rabbimiz, mümin kullarına; “Ey iman edenler, akitlerinizin, sözleşmelerinizin icaplarını yerine getirin…” diye emrediyor. Bunun için her müminin, gerek Allah’a verdiği sözleri yerine getirmekte ve gerekse diğer müminlerle ve hatta mümin olmayanlarla yapmış olduğu sözleşmelerinde, anlaşmalarında dürüst davranması, onun dini ve ahlâki kişiliği açısından gereklidir. Bir toplumu; o toplumun önderleri tarafından, başka toplumlarla yaptığı anlaşma ve sözleşmeler bağlar. İsra 34: “…Verdiğiniz her sözü yerine getirin; çünkü verdiğiniz her sözden, hesap gününde mutlaka sorguya çekileceksiniz.” Bu akit ve sözleşmeler, ticaret, uluslararası ilişkilerde olabileceği gibi siyasi konularda da olabilir. 2023 seçimlerine giderken Türkiye’de seçime girme ehliyetine sahip partiler, belli konularda anlaşarak ittifaklar kurmuşlardır. Kurulan İttifaklar; 1- AK Parti, MHP, BBP, YRP, HÜDA PAR, DSP’den oluşan Cumhur İttifakı. 2-Saadet, CHP, DEVA, Gelecek, DP ve İyi Parti’den oluşan Millet İttifakı. 3-Yeşil Sol Parti (HDP), TİP’ten oluşan Emek ve Özgürlük İttifakı. 4-Türkiye Komünist Partisi, Türkiye Komünist Hareketi ve Sol Parti’den oluşan Sosyalist Güç Birliği İttifakı, 5-Zafer Partisi ve Adalet Partisi’nden oluşan Ata İttifakı. Kurulan bu seçim ittifakları arasında, hazırlığını ciddi olarak yapan, metinler hazırlayan tek ittifak Millet İttifakı olarak gözüküyor. İttifaklar, tarafların üzerinde mutabakata vardıkları esaslar içindir. Seçime ittifak halinde giren parti mensuplarının; “İkili ve çoklu anlaşma ve sözleşmeler hak doğurur” esası gereği, çıkarılan ortak cumhurbaşkanı ile müştereken hazırlanan milletvekili aday listelerine oy vermeleri, aklın, fıkhın, güzel ahlâkın önümüze koyduğu bir mecburiyettir. Önümüze konulan sözleşmelerde canımızı sıkan bir takım hususlar olsa bile, bu bize farklı bir tercihte bulunabilme hakkını vermez. Anlık değerlendirmelerde, farklı şeyler söylesek bile, yapılan akitlere uygun düşmeyen bir yola girmemiz de söz konusu olamaz. Müslüman, sözüne sadık, akitlerine bağlı kimsedir. Rabbimiz uyarıyor: Saf 3: “Ey inananlar, ne diye yapmayacağınız şeyi söylersiniz? Yapmayacağınız şeyi söylemeniz, Allah katında en nefret edilen şeydir.” Müslüman aklına geleni, nefsine uyanı yapan kimse olamaz.

SÖZ VERİNCE

Vaadinde durmak, insanın, doğru, dürüst ve güvenilir bir kişi olduğunu gösterir. Vaadinde durmanın karşıtı, vaadini bozmak, sözünde durmamaktır. İslam, vaadini bozup sözünde durmayanı münafığa benzetmektedir. Bu özelliğin münafıkların temel özellikleri arasında yer aldığını ifade etmektedir. Bakara 27: “Bunlar, Allah’a vermiş oldukları sözü kesinlik kazandırdıktan sonra bozarlar; Allah’ın birleştirilmesini emrettiği bağı keserler ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarırlar. Zarara hüsrana uğrayacak olanlar da bunlardır.” Bir şair diyor ki;

“Bir şeye, evet dediğin, yani söz verdiğin zaman onu tut, yerine getir. Çünkü o verilen söz, özgür ve kişilik sahibi bir insan üzerine borçtur. Yok, eğer vaadini yerine getiremeyeceksen evet yerine hayır, yani yapamam de ki rahat edesin. Böylece de insanlar sana yalancı demesinler.” Toplum hayatının her alanında olduğu gibi siyasette de vaadinde durmak, çok önemli bir özelliktir. Vaadinde durmayan bir siyaset adamı, bu tutumuyla hem Müslüman olarak kendisine yakışmayan, Allah ve Resulünün istemediği, yasakladığı bir davranış sergilemiş olur ve hem de toplum içinde artık güvenilmeyen bir siyaset adamı haline gelir. Bizim Allah’a karşı verdiğimiz söz, İslam, topluma karşı verdiğimiz söz, adalet ve dürüstlüktür.

MÜSLÜMAN SİYASETÇİ

Müslüman bir siyasetçiyi başkalarından ayıran başlıca farklılıklar şunlardır:

1-Müslüman siyasetçi ne kişisel hayatında ve ne de mesleği ile ilgili çalışmalarında asla yalan söylemez.

2-Müslüman siyasetçi, fert ve toplumu aldatmaz.

3-Müslüman siyasetçi, yerine getiremeyeceği bir söz vermez ve bir konuda söz verirse onu mutlaka yerine getirir.

4-Müslüman siyasetçi, siyaset yoluyla zengin olmaz, kanunen kendisine verilen ücret ve maaşla hayatını sürdürür.

5-Müslüman siyasetçi, adalet kurumunu, yetkisi altında bulunan kurum ve kuruluşları, dostlara, yakınlara, yandaşlara sermaye yapmaz, rakiplerinin kafasını kırmak için kullanmaz.

6-Müslüman siyasetçi, bütün emanetleri ehliyet ve liyakat sahiplerine verir. Allah için kendisinden bir talepte bulunan, ehliyet ve liyakat sahibi, mağdur dava kardeşini, azarlayıp huzurundan dışarı etmez.

7-Müslüman siyasetçi boş konuşmaz, az ve öz konuşur.

8-Müslüman siyasetçi güzel ahlâk sahibi olur. Zalime kaşı şedit, dava kardeşine karşı merhametli olur.

9-Müslüman siyasetçi kendini övmez ve övdürmez. Bir makam ve mevkiye geçerse yağcıları, sahtekârları, kemik yalayıcılarını yanına yaklaştırmaz.

10-Müslüman siyasetçi, hassasiyetleri ve özellikleri nedeniyle siyasi hizmeti ateşten bir gömlek olarak görür.

11-Müslüman siyasetçi, siyaseti İslâm’a, vatana, millete, hizmet için bir araç olarak görür. Faizci kapitalist düzeni değil adil düzeni yürütür.

12-Müslüman siyasetçi, suç işleyen akrabası bile olsa, ona arka çıkmaz. Zulme uğrayan düşmanı da olsa adaletten ayrılmaz.

13-Müslüman siyasetçi haktan, halktan ve ülke gerçeklerinden kopmaz.

14-Müslüman siyasetçi, Allah’ın kendisini her zaman gözettiğini aklından çıkarmaz, buna göre konuşur ve hareket eder.

15-Müslüman siyasetçi mütevazidir, israftan, lüksten, ihtişamdan, gurur, kibir ve gösterişten kaçar.

16-Müslüman siyasetçi, faiz, haram yemek gibi büyük günahlardan kaçınır.

17-Müslüman siyasetçi emanete ihanet etmez, kamu malına el uzatmaz.

Bu özelliklere sahip olmayanlar, fert ve topluma siyaset yoluyla hizmet edemez. Çıkar için siyaset yapanlar, fert ve toplumun yok olmasına sebep olurlar. Selam hidayete tabi olanlara…